CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

DUNYA OPERASYONU: DIN GUNU = YEVMIDDIN


Insanlarin kotu bir aliskanligi vardir. Kotu olmakla beraber, dogal gorulmesi gereken bu aliskanlik, insanin her hadiseyi ancak kendi acisindan gormesi ve gordugu gibi olmasini istemesidir. Bunun disindaki realiteler insana hasin ve nahos gelir.

Bu bakimdan yani olumsuz tabularin yikilmasi acisindan, bizler sunu acikca soyleyebiliriz ki:

Her muhitte o muhite uygun varliklar yasar. Bu kuralin disina cikilinca, tabiatin ihtari insana o muhitle kaynasmamis oldugunu bildirir.


Yeryuzunu giderek yasanmaz harap bir planet haline sokmaya calisan dunya beseriyeti, kendine yasanabilir planetler ve irtibat kurarak (bilgelik degil) bilgi ve teknikler alacagi evrensel uygarliklar aramaktadir. Dunya beseriyetinin evrimsel duzeyinin geriligi ve pisikolok garipligi iste bu olgularla daha bir gorulmektedir.

Dunya beseriyeti, yakinda gokte aradigini yerde bulacaktir, ki;

Dunya beseriyeti once kendini fethetmek (3) gerektigini anlayacaktir. (3a)

Beseriyet, Dunya yasaminin bir macera olmadigini ve burada bulunusun bir Ilahi Amaci oldugunu ve bunu yerine getirmek ile yukumlu bulundugunu giderek ister istemez de olsa benimseyecektir yada gorecektir. Dunya planeti bir okuldur (*) ve burada belirli bir olgunluk ve evrim duzeyine (*) ulasmak uzre bulunan beseriyet, bu sinifi gecmeden (*) , bu okulu bitirmeden, asla yuksek yasam standartlarina ulasamayacaktir. Bu bir evrensel yasadir.

(*) : Tumunu birden su kelam anlatmaktadir: Dingunu. Dingunu (1) , "esas itibariyle, butun insanligin suur degisimidir." (2)

Yani, evrim vasati olarak kullanilirken, buyuk bir siklusun hitaminda yeryuzunun sekli ve varliklari tebdil olur. Yani adeta jeolojik olarak yeni bir kurulus meydana gelir. Ve bu kurulusla beraber, ruhsal / spirituel muesseseler meydana gelir.


Hersey belirli bir evrimsel formasyon meselesidir (5).

Beseriyet bu formasyona ulasincaya (5a) degin, kendilerini saran nice evrensel yasalarin icinde daha baska bir yol bulamayacaktir. Ve beseriyet yeryuzunu en icten en disa kusatan ilahi irade yasalarinin acmadigi kapilardan disari ise hic mi hic cikamaz.. Bu boylece biline ve dunya beseriyeti, kendilerine indirilen goksel rahmetin bilgi ve bilgeliklerini yani Ataturk'un ifadesiyle, "dini ihtisas ve derin bilgilere sahip olup her turlu BOS inanislardan siyrilarak GERÇEK ILIM VE FENNIN NURLARI ILE TEMIZ VE MÜKEMMEL olmayi" bilinc ve idrak alani icinde edinmeye bakmalidir.

Dunyamizda henuz hayvani isteklerin ve duygularin guclu izlenimlerini tasiyan varliklarin sayisi pek coktur. Iste bu sartlar icersinde, (Dunya Rabbinin koydugu) bir egitsel tedrisatin kendine ozgu yollarla tum beseriyeti zorlu bir sinavdan gecirdigini ve bu tedrisata ait sinavlarin da bitmek uzere oldugu gorulebilmelidir.

Cagimiz, ne mucizeler beklenecek ne de varsa onlarin ayrintilari ile ugrasilacak zaman degildir. Astronotik, astrofizik, kuatum fizigi, spiritoloji ve parapsikoloji; ve de Sosyal Antropolog da olan Ataturk'un temsil ettigi ve beseriyete ilettigi ilkelerle bilgi bilgeliginin bizzat kendileri birer en buyuk mucizelerdir. Iceriklerinde, tum beseriyete bilinclenis, idraklenis, vizyon bilgilerini veren; yuksek evrim ve sonsuz gelisimi gosteren; baris kardeslik, dostluk, ozgurluk ve toplumculugu ogreten mesajlarla, dunya insanligi icin sonunculardan olan mucizlerdir.

(1) Din gunu = yevmiddin
Kur'an; Fatiha suresi: 1-4 ayetler: " elhamdulillahi rabbil alemin er rahman er rahim maliki
yevmiddin, ...."
(2) Sadiklar Plani (ruhsal tebligler)
(3) bkz. tum semavi ve yuksek seviyeli ogretiler'in ogudu : "Kendini Bil"
(3a) Enbiya suresi; ayet 15: "Andolsun ki, Tevrast'an sonra Zebur da da yeryuzune ancak iyi kullarimin mirasci oldugunu yazmistik"
(4) bkz. "dunya bir sinav yeridir"
(5) Beseriyetin halen daha icinde bulundugu evrim formasyonunu Ataturk'un su ifadeleri cok guzel anlatmaktadir: "...insanlarin, simdiye kadar kavgalar, cirkeflikler, kaba istek ve istahlar arasinda bir sefalethanede yasamakta olduklarini kabul ederek, bütün vucutlari ve zekalari zehirleyen zararli tohumlari yok etmeye karar vermesi gibi sartlarin gerceklesmesini gerektiren..."
(5a) Tabii vazifeli ulke olmak hasebiyle basta Turkiye olmak uzere tum dunya beseriyeti Ataturk"un anlattigi su evrim formasyonuna erismekle yukumludur: “.. beseriyetin hepsini bir vucut ve bir milleti bunun bir uzvu addetmek icap eder. Bir vucudun parmaginin ucundaki bir acidan diger butun aza muteessir olur. O halde konustuklarimizdan su neticeyi cikaracagim: Tabii olarak kendimiz için bütün lazim gelen seyleri dusunecegiz ve icabini yapacagiz. Fakat bundan sonra butun dunya ile alakadar olacagiz.”


MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...