CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR
Spiriteül Açıdan Türkiyenin İçinde Bulunduğu Durum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Spiriteül Açıdan Türkiyenin İçinde Bulunduğu Durum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pozitif Yaşam | Ülkemizin İçersinde Bulunduğu Zorlukların Asıl Nedeni

Dünyamızda birtakım tatsızlıklar, manevi ve maddi sıkıntılar meydana geliyorsa, insanlar birbirlerine karşı gayet gaddarca, haince, insani olmayan davranışlar içerisinde bulunuyorlarsa, bunların sebepleri sadece o insanlar değildir; hepimiziz. Çünkü hepimizin yüreğinden, dimağından yayılan negatif enerjiler; astral planda çeşitli seviyelerde tezahür etmekteler. Adeta bir tabaka halinde cisimleşmişlerdir ve onların baskısı, bizim üzerimizde pozitif değil, negatif şekilde tezahür etmektedir.


Kısacası, bütün sıkıntılarımızın büyük bir kısmının sebebi yine bizleriz. İşte bu nedenle, insanlar muhakkak birbirlerini sevmeli yani pozitif enerji dolaşımını artırmalıdırlar. Birbirlerimize karşı olan düşüncelerimizde pozitif enerjinin dolaşımını artırdığımızda, negatife karşı büyük bir kalkan meydana getiririz; işte bu yüzden, insanların birbirini sevmesi, sayması, hoş görmesi lazımdır.

Bu sözlerin sürekli tekrar edilmiş olmasının nedeni budur çünkü bu durum fiziğe etki etmektedir. Bu fiziğe göre, pozitif ve negatif enerjetik dolaşımlar birbirini dengelerler.

Asırlar boyunca pozitif değerleri dengelemede zayıf kalınmıştır; özellikle bizim ülkemiz bu konuda çok zayıf kalmış bir durumdadır. Negatif enerjiler fevkalade yükselmiş haldedir ve her şeyi kendisine benzeterek tekrar iade etmektedir. Bu halden kurtulmak için ülke olarak çok mücadele etmemiz lazımdır.

İnsan, insanın kardeşidir. Kuran, müslümanı müslümana kardeş ilan etmiştir. Hristiyanlık bütün insanları kardeş ilan etmiştir. Vedalar'da aynı şey geçerlidir. Tevrat'ta sadece yahudiler kendi aralarında kardeştir. Bu sözlerin altında yatan ilke, pozitif enerjinin çoğaltılması ve sirküle edilmesidir. Pozitif enerji bulunabilir ama bu bir yerlerde dolanmıyorsa hiçbir işe yaramaz. Tıpkı, borularında soğutucu gazın dolanmadığı bir buzdolabının içindekileri soğutmaması gibi; gaz vardır ama dolanmıyordur çünkü tıkanıklık vardır.

İşte bizim ülkemizde de aynı şey var. Sevgi enerjisi bizde de mevcut ama sirkülasyon yok, bir türlü bir dolanım meydana gelmemektedir. İşte bu yüzden büyük zorluklar içerisinde kalıyoruz.

Demek ki, önce kendimizdeki somada etrafımızdaki pozitif düşüncenin ve enerjinin artması için örneklerle, söz söyleyerek, anlatarak, hareketle, yazıyla vs., artık her neyle olursa, insanlara sevgiyi öğretmeyi bir vazife edinmek gerekiyor. Dengeyi düzeltmenin en kolay, en iyi ve en verimli yolu budur çünkü herkes her an bunu yapabilir.


"İyiliğe teşvik et, kötülükten men et."

Bu, pozitif çalışmanın halk için söylenmiş ifadesidir. Olaylarla karşılaştığımızda her an hatırımıza gelebilir. Kötülükten men ettiğinizde, bunu sadece karşınızdaki varlıklar için değil, kendiniz için de men edin; öfkelenmeyin, sinirlenmeyin, elinizden geldiğince kötü düşünmeyin, kırıp dökmeye kalkmayın, kurulmuş olanı bozmayın. İnşa edilmiş şeyi yıkmak çok kolaydır ama inşa etmek çok zordur. Her şeyi, pozitif değerlerle kurtarmanın yoluna bakmak lazım. Yaşamın en güzel vazifelerinden biri de budur. Bu size ait bir şeydir, bunu bir yerlerden almanız gerekmez. Kendi özünüzden size gelir, kendi vicdanınız bunu size zaten söylemektedir. Vicdana uygun davranmanın tadını bir kez aldınız mı, her vicdani hareketinizde biraz daha mesut olursunuz. Mutluluğu illa ki şekilden semaiden, üstten baştan, etten tenden almanın bir manası yoktur; öylesi zaten geçicidir.

Kalıcı bir mutluluk, bir sevinç aranıyorsa, en güzel şey; pozitif bir işlemi sürdürmeye çalışmayı kendimize vazife edinmektir.

Ergün Arıkdal'ın "Pozitif Yaşam" adlı eserinden alıntıdır. 

.
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...