CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR
Huzurlu Yasam için etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Huzurlu Yasam için etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

HER GUN SEHITLERIMIZI ANIYORUZ !!!

Değerli arkadaşlar,
Yaklaşık 10 aydır, ne yazık ki hemen hemen her gün, etnik ve dinsel terör belası yüzünden şehitler veriyoruz. Üstelik İstanbul ve Ankara kent meydanlarında oluşan katliamlar yüzünden onlarca can kayıbı yaşadık. Yani her gün şehitlerimiz ve gazilerimiz için büyük bir acı ve üzüntü içindeyiz. 

Son olarak, 13 Mart Pazar günü başkentimizde, 10 otobüs durağının bulunduğu Kızılay meydanı, Atatürk Bulvarında patlayan canlı bomba ile 37 canımızı kaybettik. 71 kişi de yaralı olup, bakım altında.

Her yıl 18 Mart geldiğinde, geçmişteki tüm şehitlerimiz anmak için 18 MART TÜM ŞEHİTLERİMİZİ ANMA GÜNÜDÜR !!! başlıklı yazımı sizlere gönderirdim. Bu yıl yaşadığımız terör belası yüzünden meydana gelen can kayıplarımız nedeniyle, 18 Mart olmadan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi anmak istedim.

Umarım terör yüzünden devam eden can kayıplarımız son bulur ve güzel ülkemizi bölmek ve bizleri birbirimize düşman etmek için projeler üreten AB-D emperyalizminin kirli amaçları gerçekleşmez.

Sevgi ve saygılarımla (15.3.2016).

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

18 MART TÜM ŞEHİTLERİMİZİ ANMA GÜNÜDÜR !!!

"Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır."
M.K.Atatürk


Değerli arkadaşlar,
TBMM tarafından, oldukça geçte olsa, 27.06.2002 de kabul edilen, 18 Mart tüm şehitlerimizi anma günü nedeniyle; 
            1- Osmanlı İmparatorluğunun son 150 yılında, Yüce Önderimiz Mustafa Kemalin müthiş öngörüsü ve becerisi ile kazanılmış tek zafer olan Çanakkale de emperyalist güçlere karşı ülkemizi korumak amacıyla yapılan savaşta,
            2- Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’e inanan ve güvenen halkımızın, yine emperyalist güçlere ve onun piyonu olan Yunanistan’a karşı ülkemizi korumak ve Türkiye Cumhuriyetini Kurmak amacıyla verilen kurtuluş savaşında, 
            3- Sadece ABD ye yaranmak ve NATO’ya girmek amacıyla ve de ülkemizin ulusal çıkarları ile hiçbir ilgisi olmayan Kore’de yapılan savaşta,
            4- Yapılan uluslararası antlaşmalarla, garantör ülkemizin ulusal çıkarlarını gözetmek ve soydaşlarımızın canlarını korumak ve de onları Rum mezaliminden kurtarmak amacıyla Kıbrıs’ta yapılan savaşta,
            5- Güzel ülkemizin bölünmesi amacıyla yine AB-D emperyalizminin organize ettiği dış güçlerce desteklenen ve yönlendirilen PKK ile yapılan mücadele sırasında,
            canlarını seve seve veren, gözü pek ve kalbi ülke sevgisi ile dolu yurtseverlerimizi rahmet ve minnetle anarken, bu savaşlarda yaralanarak bizlere ulus sevgisi için canlı örnek teşkil eden gazilerimizi de unutmayalım.

Değerli arkadaşlar,
Osmanlı padişahının, aynı zamanda halife olması yüzünden ilan edeceği cihad ile İngilizlere karşı tüm Müslümanları ayaklandıracağını sanan Almanların ve yerli işbirlikçilerinin, büyük ayak oyunları ile birinci dünya savaşına katıldık. Öyle ki Osmanlı padişahı, kendi ordusunun yönetimini bile Almanların emrine verdi.

Ne yazık ki emperyalist istila ve işgale karşı Çanakkale mücadelesi veren Osmanlı ordusu, Alman komutanların yönetiminde gereğinden fazla zayiat vermiştir. Çünkü Alman komutanlar, askeri strateji olarak Avrupadaki İngiliz-Fransız askerlerinin, Almanların karşısından çekilip, Çanakkaleye gönderilmelerini istiyorlardı. Özellikle Yüce Önderimiz Mustafa Kemali, yapılacak çıkarma konusunda dinlemeyen ve küçümseyen, Çanakkale Orduları Genel komutanı Mareşal Liman Von Sanders yüzünden binlerce vatan evladını kaybettik. 

Burada yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarını saygı ve sevgi ile anmak isterim. Çünkü onların sayesinde kazandığımız zafer aynı zamanda Rusya’daki Romanof’ların çarlık yönetimine yardıma gitmek isteyen İngiliz ve Fransız donanmasını da engellemiştir. Böylece Rusya’da halk devrimin gerçekleşmesini sağlamış ve dünya tarihine yön vermiştir. 

Değerli arkadaşlar,
Çanakkale harbini bana büyükbabam anlatırdı. Büyük babam da kardeşi Hüseyin ile birlikte Çanakkale’de savaşmış. Büyük babam topçu olarak görev yapmış ve kulakları oldukça ağır işitiyordu. Kardeşi Hüseyin ise piyade olarak savaşa girmiş ve şehit olmuş. Ne yazık ki Sivas-Zara doğumlu olan Hüseyin dedemin belgelerine bir türlü ulaşamadım. Çünkü Zara nüfus idaresi yanmış. Düşünün lütfen, bir kişi bu güzel ülkenin özgürlüğü için çekinmeden hayatını veriyor ve bu olaydan kimsenin haberi yok.

Zannediyorum Hüseyin dedem gibi güzel ülkemizin bağımsızlığı uğruna şehit olmuş binlerce vatan evladının da belgesi yoktur. Onların sayesinde bu günleri yaşayabiliyoruz. 

100. yılını yaşadığımız Çanakkale zaferinde ve tüm savaşlarda kaybettiğimiz şehitlerimizi ve gazilerimizi bu gün bir kez daha anımsayalım. Lütfen onlara gereken saygı ve sevgiyi esirgemeyelim. Işıklar içinde yatsınlar.

Sevgi ve saygılarımla.
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


YAKIN GELECEĞIMIZ "TÜRK MİLLETİ'NİN KARANLIK ÇAĞI" MI OLACAK?? (2) - TÜRKİYE KOŞAR ADIM İÇ SAVAŞA GİDERKEN

HER GEÇEN GÜN DİŞLERİMİZ SIKILIYOR TÜRK, KÜRT, ALEVİ, SUNNİ, LAİK VE YOBAZ OLARAK SAFLAŞIYORUZ VE SÜRATLE KOŞAR ADIM İÇ SAVAŞA DOĞRU GİDİYORUZ. 

“Bu coğrafya’ya lâyık bir ulus olduğumuzu kanıtlayamazsak; kara gözümüzün hatırı için, 
bizi bu coğrafya’da yaşatmazlar.” -ATATÜRK
“3 bin yılık tarihini bilmeyen insanlar günübirlik yaşarlar.” -Goethe   
“Tarihini bilmeyen uluslar çocuk kalırlar." -Anonim


Aşağıdaki video kayıtlarını izleyiniz. Halkın bilmediği gerçekler- tarihi, siyasi, ekomomik, askeri gerçeklerle de - anlatılıyor. 



Malumdur ki, Türkiye Cumhuriyeti için,  ruhsal varlığımızın evrimi  ve ruhumuzun tekamülü eseri olan bağımsızlığımız ve laikliğimiz için, bireysel ve halkımızın şerefi için hepimiz mücadele etmek zorundayız.  Aksi halde tüm çocuklarımızın cenaze namazlarını kılmak zorunda kalacağız… Şerefimizden de olacağız. Kazanımlarımızı kaybedip, ruhsal varlık olarak da toptan gerilemiş olacağız. Uyan Türkiye, hala TRUVA SAVAŞI sürüyor! 

Ancak Türkiye Cumhuriyeti halkı, "içimizdeki Truva Atı" ndan bihaber.. Bu "Truva Atı" nın kim yada kimler olduğunu tespit etmeldir hem de hemen şimdi. 

Şu  durum idrak edilmeden yani Kale'miz içine girilmeden = Türkiye Cumhuriyeti Erki içinde bulunmadan Truva Savaşı tekrar edebilir miydi?!  


Kale'mizin  nasıl içten fethedildiğini bilip, idrak edip, bilinçlenilmezse bugünün TRUVA SAVAŞI' nı nasıl kazanabiliriz ki…!?


HMS Agamemnon

Düşünün ki, 1915'te yani tam 3000 yıl sonra Çanakkale Savaşlarında  aynı yöreye saldıran düşmanın gemilerinden birisi Akhalıların komutan Agamemnon'un adını taşıyordu [1]. 

Bu tesadüf olmayıp, Truva Savaşı'yla ilişkilendirilen bilinçli bir eylemidir, saldırgan siyasetli Avrupalının. 





Kayıtlardan da özetle:  Ne demiştiTayyip Erdoğan, "Bitaraf olan bertaraf olur!"
Malumunuzdur ki, Kendi iktidara geçtiğinden beri bertaraf etmekle meşgul. Kendinden - kendilerinden başkasına yaşam hakkı tanımıyor.  Bağımsız, Demokratik, Laik  Türkiye Cumhuriyeti ve ona bağlı halkının yaşam hakkını kaldırıyor adım adım... hatta mega adımlarla!

Gene "Truva Atı" hilesi  ile içimize, Kalemize girdi düşmanlar. 

Artık sıra bize-evimize, kızımıza geliyor !.. 
Herbirimizin Kapısına dayanacaklar.!  

554 yıl önce -yani 1462 yılında- Fatih Sultan Mehmet [2] ve;

Truva savaşından tam 3000 yıl sonra Mustafa Kemal Atatürk [3], "Hektor'un öcünü aldık!" demişti 1915 te. 

Yani: Tarih tekerrür ediyor ve sıra Bize geldi. Tarih bilincinizi geliştirip genişletin hemen şimdi Yurtsever halkımız, zaman yok.! 


Konuyu aydınlatan videolar için lütfen tıklayınız :


* ABD tertiplerini ve ABD işbirlikçileri açıklanıyor 
https://www.youtube.com/watch?v=8gIQI5A6HQE 
Türker Ertürk , ABD tertiplerini ve ABD işbirlikçilerini açıklıyor. 

* E.Amiral Türker ERTÜRK'ün Olay Yaratan Konuşması.!
https://youtu.be/YDQgYuXJ-sc 
Her geçen gün di̇şleri̇mi̇z sıkılıyor Türk, Kürt, Alevi̇, Sunni̇, Lai̇k ve Yobaz olarak saflaşıyoruz ve süratle koşar adim i̇ç savaşa doğru gi̇di̇yoruz.

* Eli Kanlı Tayyip Erdoğan bir faşist ve diktatördür.!
https://youtu.be/c0t2up7a6QQ 
Tayyip Erdoğan'a hakaret iddiasıyla yargılanan ve 11 ay 20 gün hapis cezası alan Türker ERTÜRK Mahkeme çıkışında ''Beni susturmak istiyorlar ama Mustafa Kemal'in Askeri olarak susmayacağım,gerekirse bu Vatan için kefen de giyerim, ölüme de giderim'' dedi.

* Sonumuz Hayra Alamet değil.!

https://youtu.be/V6a4w3_D7v0 
Amerika Türkiye'yi Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçeneksiz bırakarak ülkemiz üzerinde ki operasyonlarına devam ediyor. Birleşmezsek, uyanmazsak , oyunu fark edemezsek sonumuz hayıra alamet değil.

* AKP VE CEMAAT NİÇİN KAPIŞTI.? 

https://youtu.be/_TbeAYKEiQw 
ABD bölgemizde 2 nci bir israili, yani Kürt devleti kurmak istiyor ve AKP ile Cemaat taşeron olarak kullanılıyor. Ordumuza yapılan operasyonlar,Türk üst kimliğimizin tahrip edilmesi,Atatürk ilkelerine, Atatürk'e saldırılması, kırmızı çizgilerimizin aşındırılması bu planın parçasıdır.


* Uyan Türkiye Şimdi Ayağa Kalk.!

https://youtu.be/iDBoqUviWzo
İşgal Altındayız Bölünmeye,Parçalanmaya, İç Savaşa doğru gidiyoruz. Uyan Türkiye Şimdi Ayağa Kalk. Ya da sonsuza kadar susmak zorunda kalacaksın.


Notlar: 


[1] HMS Agamemnon, Britanyalı Kraliyet Donanması için inşa edilen iki Lord Nelson sınıfı ön dretnot zırhlıdanbiridir. 1906'da denize indirilmiş, 1908'de göreve başlamıştır. I. Dünya Savaşı'nda Akdeniz'de görev yapmış, Çanakkale Deniz Savaşı'na katılmıştır. Agamemnon, ateşkesten sonra, Kasım 1918 yılında İstanbul'a giderek İngiliz filosunun bir parçası oldu.

 [2]  Fatih'in 1462 yılında çıktığı seferi Kritovulos anlatıyor: 
"II. Mehmet Çanakkale Boğazı'nı ordusuyla birlikte geçti, Küçük Frigya'ya doğru ilerledi ve Ilion'a vardı. Harabeleri ve eski Troya kentinin kalıntılarını gezerek, büyüklüğünü, konumunu, art bölgesinin genişliğini, karayla ve denizle olan ilişkisinin yararlarını inceledi. Akhilleus ve Ajaks gibi kahramanların mezarları hakkında da bilgi aldı. Anılarını ve kahramanlıklarını saygıyla andı ve bu yüce anıyı yaşatan Homeros gibi şairleri bulunduğu için mutlu olduklarını düşündü. Başını yavaştan sallayarak 'Tanrı bunca yıl sonra da olsa bu şehrin ve sakinlerinin öcünü almayı bana bahşetti. Düşmanlarını dize getirmek, şehirlerini talan etmek ve ganimeti Mysia'lılara vermek bana nasip oldu. Geçmişte bu toprakları Grekler, Makedonyalılar, Tesalyalılar ve Peleponezliler talan etmişlerdi. Onların soyundan gelenlere hak ettikleri cezayı ben verdim, o zaman ve daha sonraki yıllarda biz Asyalılara yapılan haksızlık benim gayretlerimle telafi oldu." - Bu çeviri, Stefanos Yerasimos'un "Kostantiniye ve Ayasofya Efsaneleri" adlı kitabından.


Görüldüğü gibi, bu alıntıda Fatih Sultan Mehmet, Troya kentinin öcünü aldığını açıkça söylüyor ve kendisinden "Biz Asyalılar" dize söz ediyor. Asyalılık hep Troyalılığın övünülen özelliklerinden birisi olagelmiş. Troya Savaşı da (tıpkı 3 bin yıl sonraki Çanakkale Savaşı gibi) başta Heredot olmak üzere tarihçiler tarafından bir Avrupa - Asya savaşı olarak değerlendirilmiş.

Fatih'in Bizans'ı mağlup ederek Troya'nın öcünü aldığı görüşüne İstanbul'un fethinden sonra Batılı kaynaklarda da rastlanıyor. Tarihçi Atabinen, Floransa şehrinde Yunan edebiyatı okutan Demetrius Chalcondylas'ın 1462 tarihinde (yani Fatih'in Troya'yı ziyaret ettiği yıl) yazdığı eserde şöyle bir söylentiyi kağıda döktüğünü belirtiyor: "Vaktiyle Troya şehri Rumlar tarafından tahrip edilmiş olup, İstanbul'un bu Troyalıların (soyundan) geldikleri söylenen yabancılar tarafından zaptı, bir çoklarının ve bilhassa Latinlerin kanaatlarına göre, tedip ve intikam eseri olarak telakki edilmiştir." Kostantinopolis'in kuşatması sırasında kentte bulunan Kardinal İsidore'nin yazdığı bir mektupta Sultan II. Mehmet'e "Troyalıların Prensi" demesi de anlamlıdır. Demek ki, kuşatma altındaki kentte de Türkleri Troyalıların devamı sayanlar varmış.

Tarihçi Reşid Saffet Atabinen, Homeros'un İlyada'yı yazdığı ya da topladığı dönemde Avrupa - Asya kavramının Ege denizinin doğu ve batı kıyılarına özgü olduğunu hatırlatıyor ve "Şu halde Troya menşei denilmekten maksat, Avrupa Helenlerine karşı Asya menşeidir" diyor "Türklerin Avrupalılarla Müşterek Troya Menşeleri Efsanesi Üzerinde Araştırma" başlıklı bir kitapçıkta. 


Yani: Bir yanda Yunanlılar, öte yanda Troyalılar. Bir yanda Avrupalılar, öte yanda Asyalılar! Avrupalı ulusların ve soyluların kökenlerini Troya'ya bağlamak istemelerinin nedeni ise, Ortaçağ'da Troya'nın, yani Asya'nın, üstün cengaverliği ve ahlakı temsil ettiğine inanılmasıdır. Avrupalı kendi soyluluğunu, kökenlerini Asya'ya bağlayarak kanıtlamaya çalışmaktadır. 



[3] Sabahattin Eyüboğlu, En büyük Troya savaşlarından biri olan Çanakkale'de yıldızı parlamış olan ve saldırganlara karşı Asyalıların onurunu savunmuş olan Mustafa Kemal'in, Atatürk'ün yanındaki bir subaya "Dumlupınar'da Troyalıların öcünü aldık," dediğini yazmıştır "Mavi ve Kara" adlı denemeler kitabında.

Düşünün ki, 1915'te, yani tam 3000 yıl sonra aynı yöreye saldıran düşmanın gemilerinden birisi Akhalıların komutan Agamemnon'un adını taşıyordu.


Kaynak ve geniş bilgi için bkz:  http://www.milliyet.com.tr/2004/05/31/guncel/agun.html


.

SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM -28-


SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM -28-

"Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır."
Mustafa Kemal ATATÜRK

12 ülke, Akdenizde güç gösterisi yapıyor (9.12.2015-Milliyet)


Değerli arkadaşlar,

Daha önceki SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM başlıklı yazılarımda birçok sorunumuzu dile getirmiş ve
Şimdi bu olayları ve sorunları oluşturan etmenleri düşünelim;
·         Neden ve niçin ve de hangi amaçla bu sorunlar karşımıza çıkıyor?
·         Bu sorunlara verilen tepkiler ve üretilen çözümler uygun mu?
·         Bu ortamda, bu çözümlerin dışında daha neler yapılabilir?
·         Daha uygun ve daha akılcı çözümler için kimlerle iş birliği yapılabilir?
diye sormuştum. Ne yazık ki bırakın sorunlarımıza ulusal çözümler üretmeyi, sadece sonuçlarla ilgilenip sorunların esas nedenleri de araştırılmamaktadır. 

Değerli arkadaşlar,
Özellikle de AB-D emperyalizminin, BOP projesi adıyla anılan kirli amaçları nedeniyle, Suriye de iç savaş yaklaşık 5 yıldır devam ediyor. Bu savaş ve IŞİD belası yüzünden, hem sınırımız büyük bir tehdit altında hem de ülkemize gelen Suriyeliler yüzünden, halkımızın işsizlik sorunu arttı ve güncel yaşantısı huzursuz hale geldi. 

Bazı yöneticilerimiz ve danışmanları geçmişten ders almasını bilmediği için tüm halkımız boşu boşuna stress altında kalıyor. Kişiler gelip geçicidir, kurumlar ise kalıcıdır. O nedenle kurumlarımızı korumalıyız. Ayrıca yasama, yürütme ve yargının birbirine saygısı yıpratılmamalı, birbirinden bağımsız ve bağlantısız çalışması sağlanmalıdır. En önemlisi, bağımsız ve tarafsız yargının, herkesin güvencesi olduğu unutulmamalıdır.

Bu aşamada, dünyamız büyük bir siyasi ve ekonomik sarsıntı geçirirken, güzel ülkemizin de hem içte hem de dışta birçok önemli sorunu var ve halkımız ulusal çıkarlarımıza uygun çözümler bekliyor. Örneğin;
  • ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI ÇIKABİLİR. “Kriz kahini” olarak tanınan dünyaca ünlü iktisatçı Roubini’den korkutan uyarı geldi (6.12.2015-SÖZCÜ)
  • ÜÇÜNÜ DÜNYA SAVAŞI BAŞLAMIŞTIR. YENİ SYKES-PİCOT ANLAŞMASI UFUKTA. Emekli Büyükelçi Uluç ÖZÜLKER: “Esad bölgesi Rusya’nın mandası oldu. Cenevre’ye buradan bakın” dedi (1.2.2016-Cumhuriyet)
  • 12 ÜLKE AKDENİZDE GÜÇ GÖSTERİSİ YAPIYOR. Doğu Akdeniz, Rusya’nın da Suriye’deki savaşa dahil olmasıyla 12 ülkenin güçlü savaş gemileriyle boy gösterdiği sıcak bölge haline geldi. Türk donanması da 14 muharip, 14 lojistik destek gemisiyle tedbirlerini artırdı (9.12.2015-Milliyet)
  • KATARDAKİ TÜRK ÜSSÜNDE 3 BİN ASKER GÖREV YAPACAK. Katarla 2014 de imzalanan anlaşma ile üssün kurulması kararı alınmıştı. Türkiye’nin Ortadoğu’daki ilk üssünde, hava ve deniz birlikleri ile birlikte eğitmen ve özel operasyon kuvvetlerini de içeren 3 bin askerin hazır bulunacağı açıklandı. (17.12.2015-Milliyet). 
  • TÜRKİYENİN EN BÜYÜK SORUNU TERÖR VE İŞSİZLİK. Ekonominin gidişatını iyi görmeyen vatandaşın en büyük sorunu “terör” olurken ardından “işsizlik ve yolsuzluk” geliyor (13.1.2016-SÖZCÜ).
  • YASAK YARIN BAŞLIYOR. Rusya, 1 Ocaktan itibaren Türk şirketlerinin devlet ve belediyelerin ihtiyaçlarına yönelik inşaat, otel işletmeciliği ve hizmetleri alanında çalışmasını yasakladı. (3.12.2015-Cumhuriyet). 
  • RUSYA KRİZİNİN FATURASI YILLIK 11 MİLYAR DOLARI AŞACAK. Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı’na göre, Rusya ile yaşanan uçak krizi; Türkiye’de en çok gıda, turizm, inşaat, konut ve perakende sektörünü vuracak (26.1.2015-Cumhuriyet).
  • İHRACAATÇI 6 YILIN EN BÜYÜK FİRESİNİ VERDİ. Bir yıldır kan kaybeden ihracat yılın ilk ayında %14,4 düşerek 9,2 milyar $’la son 6 yılın en düşük seviyesine indi. Kur baskısı altındaki ihracatçının parite kaybı 317 milyon $ oldu (2.2.2016-SÖZCÜ).
  • SURİYELİ İŞE GİRDİ, İŞSİZLİK6 AYIN ZİRVESİNE ÇIKTI. İşsizlik oranı kayıt dışı Suriyeli göçmenlerin istihdam edilmesiyle Eylül 2015 döneminde %10,3 ile 6 ayın zirvesine çıktı. İşsiz sayısı 3,1 milyonu aştı (16.12.2015-Cumhuriyet)
  • İŞSİZLİK 77 AYLIK DÖNEMİN EN YÜKSEK SEVİYESİNDE. İşsizlik 10,5’e çıktı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki işsiz sayısı, geçen yılın Ekim’inde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 104 bin kişi artarak 3 milyon 147 bin oldu (16.1.2016-Cumhuriyet).
  • TERÖR GÖLGESİNDE BİR YIL GEÇİRDİK. Savcı Kiraz öldürüldü, ardından Suruç ve Ankara patlamaları yaşandı. PKK terörü onlarca can aldı. Son olarak Tahir Elçi öldürüldü. Özgecan Aslanın öldürülmesi, Sancarın Nobel ödülü de çok konuşuldu (31.12.2015-Milliyet). Giderek artan terör sonucu yine evlatlarımızı yitiriyoruz. Birileri de bize silah satmak için dört gözle bekliyor.
  • HENDEK VE BARİKATLARIN TEMİZLİĞİ AYLAR ALABİLİR. Bir barikatın tamamen devre dışı bırakılmasının en az 2 gün sürdüğünü belirten Mete YARAR, “Barikatlar 1-2 saatte yıkılmıyor. Hem militanları etkisiz hale getireceksin, hem de barikatı yıkacaksın… Zaman alan iş. Cizre’de henüz müdahale edilmeyen 300 barikat var. Nusaybin’de daha işin başındalar “ dedi (24.12.2015-SÖZCÜ).
  • TÜRKİYEYE 2,5 MİLYON SURİYELİ GELDİ, 8 MİLYON DAHA GELEBİLİR. Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay, Suriye’deki karışıklıktan dolayı 8 milyon kişinin daha ”potansiyel olarak” Türkiye’ye gelme ihtimali olduğunu açıkladı (23.1.2016-SÖZCÜ). 
  • ABD DIŞİŞLERİ BAKANINDAN TARTIŞMA YARATAN AÇIKLAMA: Suriye sınırını kapatmak için Türkiye ile ortak operasyon yapacağız. Suriye’nin kuzey sınırının %75inin güvenceye alındığını söyleyen John Kerry “Geri kalan 98 km’lik kısmı, Türklerle operasyona girerek kapatacağız“ dedi (18.11.2015-SÖZCÜ)

Değerli arkadaşlar,
Birleşmiş milletler güvenlik konseyi de almış olduğu kararla, sınırlarımızı Suriyeli göçmenlere açmamızı istedi. Ayrıca Almanya ve Yunanistan’ın önerisi ile Nato Daimi Deniz Kuvvetleri de Ege Denizinde nöbet tutarak, Yunanistan’a geçmeye çalışan göçmenleri engelleyip, Türkiye’ye iade edecekmiş. Sonuç olarak, güzel ülkemiz Suriye de diğer ülkelerde yaşanan kaos nedeniyle göç eden milyonlarca Arap için bir sığınma ülkesi olacak. 

Umarım sizlerde, yukarıdaki kaygı ve uyarılarıma ekleyecek, geliştirecek ve de ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çözecek, yeni öneriler üretebilirsiniz. Emeklerinizin boşa gitmeyeceğine eminim. Çünkü kazanan güzel ülkemiz, ulusal birlikteliğimiz ve saygıdeğer halkımız olacaktır.

Değerli arkadaşlar,
Demokratik ve çağdaş yaşama kavuşmak kolay değildir. Hele de laik bir demokraside barış içinde yaşamak herkese nasip olmuyor. 53 tane İslam ülkesi içinde tek Laik ve demokratik ülke olarak, tüm dünyaya örnek olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Yüce önderimiz ve kurucu liderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüze ne kadar şükran borçluyuz.

Sevgi ve saygılarımla (11.2.2016).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

Huzurlu Yaşam İçin

SAĞLIK:

1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de
dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve
fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy *(enerji, *
* heyecan ve duygu paylaşımı).*
5. *Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın*.
6. Daha çok oyun oynayın.
7. 2011'de okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun .
8. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
9. 7 saat uyuyun.
10. Hergün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken
gülümseyin.


KİŞİLİK:


11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların
seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere
sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an
için harcayın.
13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.
14. Kendinizi çok da ciddiye almayın.
15. Kıymetli enerjinizi gevezelikle, dedikoduyla boşa harcamayın.
16. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.
17. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır.
İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.
18. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını
hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar..
19. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok
kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
20. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
21. Sizden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu
değildir.


22. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada
olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip
giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam
ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
23. Daha fazla gülümseyin ve gülün.
24. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı
fikirde olmamak için anlaşın.


SOSYAL YAŞANTI:


25. Ailenizi sık arayın.
26. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.
27. Herkesi herşey için affedin.
28. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit
geçirin.
29. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1
kişiye "GÜNAYDIN" deyin.
30. Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü sizi
ilgilendirmez.
31. Hasta olduğunuz zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların
bakmalı. Onlarla temasta olun.


HAYAT:


32. Doğru şeyi yapın!
33. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak
durun.
34. ALLAH herşeyi iyileştirir.
35. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.
36. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve
ortaya çıkın.
37. En iyisine henüz sıra gelmedi.
38. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için ALLAH'a
şükredin.
39. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

.
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...