CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

GELECEGE AIT PLANI, PROGRAMI OLMAK YADA OLMAMAK, ISTE BUTUN MESELE BU!.

ZAMANIN ROLATIFLIGINDEN NASIL YARARARLANABILIRIZ, HIC DUSUNDUNUZ MU?

Zaman-mekan paradokslarini cok iyi anlamak gerekir. Ama maalesef bizlerin zihin yapisi oldukca daginik ve beyinlerimiz pek cok konuda tersine calisiyor. Burada bir yasa var; eger insan kendini konsantre edebilirse imkanlari yaratir, ama bizler beyne (dusunce beyinde uretilmez, ruhta uretilir) bedene bagli varliklar olarak bir turlu gercek konsantrasyonu basaramamaktayiz. Zihniyetimiz hep kisir cekismelerle, ruhsuz; plansiz, programsiz, vizyonsuz, tasarimsiz dunya isleri ve vesvese ile doludur.

Bilindigi uzere biz sadece bedensel yasamla sinirli degiliz. Bu yasamla birlikte, ruhen, pekcok seyleri de beraber yasiyoruz. Bagli (yani bedene, dunyaya bagli) ve serbest (ruhsal) suurumuzla saniye ve saniye bircok islerin icindeyiz. Basarili oldugumuz butun islerde ruhsal konsantrasyon vardir. Yani bir iste basari elde etmissek, az da olsa, belli oranda kendimizi ruhen konsantre etmisiz demektir.

Gereken yogunlukta bir konsantrasyon gucu elde edebilirsek, Mustafa Kemal Ataturk'ten manevi mirasimiz olan gerekli devrimleri gerceklestirebiliriz. Ve karsi devrimi yaratan nedenlerin tespiti icin zamanda, dort-bes-alti 4-5-6 deterministik hayat geriye gidebiliriz yani zamanda yolculuk yapabiliriz. Bu tur zamanda yolculugu gerceklestiren insanlarin basinda yuce varligimiz Mustafa Kemal Ataturk vardir.

Zira su evrensel yasayi, gorkemli idrakiyle bilmektedir ki, 'sartlar ve olaylar, var olus nedenleri degistigi takdirde degisime tabidirler. Gerileten, kayip ettiren sartlar ve olaylarin var olma nedenlerini degistirmeden, sartlari ve olaylari degistiremeyiz.'

Atamizin manevi mirascilari olan sizler de tekamul gucunuzun yettigi oranda, o imkani buyutup kucultebilirsiniz. Yani zaman ve mekani, tekamulunuz oraninda degistirebilirsiniz.

Zaman ve mekan rolatiftir, degiskendir. Zaman hem uzar, hem kisalir; hem buyur, hem kuculur; hem genisler hem daralir. Bunun boyle oldugunu, bazi ekstrem hallerimiz disinda farkina bile varmiyoruz.

Zaman-mekan rolativitesi, Dogallik Ilkesi ve imkanlar konusunda kat'i hukumler verirsek hedefimize erisemeyiz. Cunku 'paradokslarla tekamule hizmet' diye bir yasa vardir ve bu yasa bizler tarafindan iyice ogrenilip anlasilmadikca, kendimizi asip gecme vazifesini yerine getirmemiz cok zor olur.

Evrende, 'Hak Esitlemesi' vardir. Pozitifle negatif birbirini esitler.

Tekrar hatirlatalim ki tarih boyunca Goksel Mudahaleler, Mustafa Kemal Ataturk gibi seckin ruhlarin ortaya cikisi seklinde olmustur.

Mustafa Kemal Ataturk timsali yucelerin gosterdigi kapidan gecmek rahat, ama bu kapinin anahtarini elde etmek icin ruhsal yonde bilgisine kavusmak sarttir. Ruhsal yonde bilgisi olmayanin, vizyonu da yoktur.

Mustafa Kemal gibi vizyon sahibi olmamiz ile ancak Mustafa Kemal Ataturk'un miraslarina sahip olabiliriz ve bunu gelistirerek medeniyet ufkunda parildatabiliriz.

Oysa aksi durum ortadadir: Mustafa Kemal Ataturk'un mirasini sahip cikanlarin degil, Ataturk'un mirasini yiyenlerin, yagmalayip talan edenlerin yonetimi altinda olmamiz buyuk gostergedir.

Ataturk'un mirasinin yenilip tuketimesine seyirci kalmamak icin ne gerekiyorsa onu derhal ogrenip uygulamaya koymamiz sarttir. Bunun icin gereken imkanlardan en onemlisi olan zaman ve mekanin rolatifligi -ki bu, uzaklari yakin eder- vizyonumuzu, dusuncelerimizi gerceklestimede bize en buyuk yar ve yardimcidir. 

Gerceklestirmek istedigimize konsantarsantre olmak sarttir; malumdur ki zaman ve mekanin rolatifliginden yararlanmak, konsantrasyon ve onun kalitesiyle yakin alakalidir.

.
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...