"Büyük Davamız; En Uygar ve En Kalkınmış Millet Olarak, Varlığımızı Yükseltmektir." M.K. ATATÜRK
Ülkemizde, 1980'li yıllar ve öncesin de sanki tüm vatandaşlarımız "Atatürkçü" idi…
Sağcısı, solcusu, kapitalisti…
Köylüsü, kasabalısı, kentlisi…
Yaşlısı, olgunu, genci…
Zengini, orta hallisi, fakiri…
Öğrencisi, öğretmeni, velisi…
Esnafı, memuru, işçisi…
Sanatçısı, sporcusu, gazetecisi…
Doğulusu, Batılısı, Kuzeylisi, Güneylisi…
"Atatürkçüyüm" veya "Kemalist'im" derdi… Ama bu Atatürkçülüklerin hiçbiri de birbirine benzemez ve fikri kavganın sanki temel sebebi gibi idi. Neden böyle olmuştur ?
1951 yılında yürürlüğe giren 5816 sayılı "Atatürk'ü Koruma Kanunu" ile başlamıştır bu çeşitli, Atatürkçülükler !
Her türlü izm'in savunucuları, Atatürk'ün düşünceleri ve söylevlerinden kendilerine uyan bazı sözlerini alarak 5816 sayılı yasaya karşı Maske yapmışlardır. Böylelikle yasal bir korunma zırhına bürünme ihtiyacını gidermişlerdir. Ancak, gerçek anlamda Atatürk'ü ve fikirlerini anlamak gibi bir eylemde bulunulmamış ve sosyal gruplar arasında ayrılıklar daha fazla giderek büyümüştür.
Bizim en büyük zaafımız, Atatürk'ü anlatamamak ve anlamamak olmuştur. Ama bir grup vardır ki; Sürekli, fırsat buldukları zaman ve mekanda Atatürk'ü tenkit edip, küfretmişlerdir. Yalan ve iftiralarla bezenmiş hikayeler, gerçekmiş gibi körpe dimağlara ve saf vatandaşlarımıza enjekte edilmiştir. Atatürk, Türklük ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı üzerine kurulmuş irticai fikirler engellenememiş, bilakis oy kaygısı yüzünden sağdaki ve soldaki partiler tarafından beslenmiştir…
Artık Yeter ! Bugüne kadar, Türk Halkını yöneten ve yönetmeye talip olan siyasiler hiç olmazsa bir kere olsun Atatürk'ün bu veciz sözünü anlasınlar "Hakikati Konuşmaktan Korkmayınız!" ve gereğini yapsınlar. Yapamayacaklarsa kıyak emekliliklerini yaşamak için çekilsinler !
Türk Milleti yaratılışı gereği "Teşkilatçıdır" Kesinlikle bu kaos ortamından Türklüğün şanına yakışır bir şekilde kadrolar çıkacaktır ve liderini de bulacaktır.Zira Biz Türkler, Atatürk'ün dediği gibi ; "Lüzumuna Kani Olduğumuz Bir İşi Yapmalıyız" Yaparız…Atatürk sömürücüsü ve istismarcıları ve düşmanlarını da yok ederiz…
Atatürk'ün Türk Milleti ve Devletinin, bağımsızlığının ilelebet kalması ve kalkınması için göstermiş olduğu gayret, şanlı bir destandır.
Atatürk çok sabırlı, planlı ve fırsatları iyi değerlendiren bir Liderdi. Bu özellik kesinlikle unutulmamalı. Atatürk'ü tam anlayabilmek için; Fikirlerini, söylemlerini ve icraatlarını bir bütün halinde değerlendirmek gerekir. Atatürkçü çizgide birlik oluşturulamadığı için, bu sıkıntılar çekiliyor.
Türkiye'nin sorunları vardır. Ancak bu sorunlar çözülemeyecek kadar zor değildir. Önemli olan dürüst, bilinçli ve inançlı kadroların iş başına gelmesidir. Türk Milletinin, cesareti ve çalışma azmi tüm sorunları yok eder. Korku ve endişe içerisinde yaşayanlar, hiçbir zaman başarılı olamaz.
Korkulacak tek bir şey vardır; "Öz Güveni Kaybetmek ! ve Aslını Unutmak!"
Atatürk'ün şu uyarısı her zaman hatırlanmalı ;
"Hafızasını Kaybeden Milletler, Yok Olmaya Mahkumdur."
Yılmaz KARAHAN
Bu milletin tek sahibi var: Kendisi!
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. Biz de bunu görmekle bahtiyar olacağız. -Mustafa Kemal Atatürk
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:
Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,
Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.
Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!
Ne mutlu Türküm diyene!.
Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,
Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.
Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!
Ne mutlu Türküm diyene!.
Bunları Biliyor muydunuz?
Bunları Biliyor muydunuz?
* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”
* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,
* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,
* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,
*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,
* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,
* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...
* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”
* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,
* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,
* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,
*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,
* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,
* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...