CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Tam bagimsizlik savasimiz

TUM BU ALEYHIMIZE GORUNENLERIN ARDINDA OLANLARA BAKTIGIMIZ ZAMAN SUNU ACIKCA GOREBILMEK LAZIM: TURKIYEMIZ TAM BAGIMSIZLIK YOLUNDA ILERLIYOR.

Pesinen belirtmeliyiz ki, tabii ki bu hersey "tikirinda" demek de degildir. Daha, cok ama daha cok yaratici, sentezleyici ve uygulayici efor harcamak durumundayiz. Yani, Atamizin ifadesiyle yorulmamak icin yolu koyulmak, HIC DURMAMAK meselesidir bu. Yorulanlar olabilir onlari mi bekleyecegiz? Elbette Hayir.

Tam bagimsizlik savasina birlikte baslayan yolculardan kimileri, giderek kendi dusun ve ruh yeteneklerinin kavrama siniri bittikce, tam bagimsizligimiz hususundaki savasimiza direnmeye basladilar, bunlara sag'a sol'a bakanlar ve oralarda oyalanmayi maharet sayip DOSDOGRU ILERLEMEYE direnenler de dahildir.

Dosdogru ilerlemek icin, ne turden olursa olsun probleme takilip kalmak olmaz. Tum gorusler (yani tum renkler) birlikte ancak "beyazi" meydana getirir. Bir gorusle savasmak yerine, o gorusun kendi sinirlari icersinde kalmasina yardim etmek daha hayirlidir; Atamizi bu konuda da anlamak ve ornek almak zorundayiz.

Ozetle, kisilerin yada topluluklarin kendi dusun ve ruh yeteneklerinin kavrama sinirinin bitmesi, "bundan baska da gercek yoktur" a teslim olmasi, cokusu ve tabii ardindan yok olmayi getirecektir.

BIZLERIN DUSUN VE RUH YETENEKLERIMIZIN KAVRAMA SINIRI BITTI MI? TABII KI HAYIR ! BIZLER YORULMAMAK UZERE YOLA CIKMIS VARLIKLARIZ. BIZLER, SEMPATI YADA ANTIPATIYE GORE DEGIL, YANI BASKA BIR IFADEYLE TAASSUPLA DEGIL TAASSUPSUZLUKLA MESELELERI ELE ALDIGIMIZ ZAMAN COZUMLER DE HIZLA ORTAYA CIKMAYA BASLAR. Aksi durum, TEKRAR/DENENMISI DENEMEK YADA TAKLIT olur. Denenmisler ve taklitcilik degil midir ulkemizi icinde bulundugu bu duruma sokan?

Birileri parlak bir laf ettiginde sorgulamadan, yani "kimlere ne kadar ne zaman nasil faydasi olacak ve uzun vadede nasil bir sonuc ortaya cikar"a inanmak, pesinden gitmek suursuzluk degil de nedir?
Yada ornegin parlak laflarin arkasina saklanarak SIZIN ifadelerinizi size karsi KOTULEYEREK kullanmaya baslanildiginda onun CELMELEYEN mekanizmaya hizmet ettigini GOREMEMEK yada SESSIZ KALMAK bir gaflet, yetkinsizlik degil midir? Darwin de ve bilincli bilincsiz destekcileri de epey parlak lafla bilimsellik maskesiyle emperyalizm hizmetkari degil mi? Ozetle, SAPLA SAMANI BIRBIRINDEN AYIRT EDEBILMEK ICIN DUSUN VE RUH YETENEKLERIMIZIN SINIRLARINI-CEPERLERINI DEVAMLI OLARAK ILERIYE DOGRU ITIP GENISLETEBILIYOR MUYUZ?

BILGI CAGI, SALT VICDAN YADA DUYGULARLA ULUSUNU SAHIP CIKAMAYACAGINI MUTLAKA VE MUTLAKA YUKSEK SEVIYELI HERTURLU BILGIYE SAHIP OLMANIN SART OLDUGUNU BIZLERE GOSTERMIYOR MU? ISTE , GOSTERIYOR. "BU DA EKSIK OLUVERSIN" DEVRI BITMISTIR ! ADI USTUNDE: BILGI CAGI.

TURKIYEMIZ TAM BAGIMSIZLIK YOLUNDA ILERLIYOR. Cunku: Bir bilgi her ne neviden olursa olsun insanin ic yapisini, zihniyetini, ahlak seviyesini Allah'a hizmet yani insanliga hizmet arzusu ile doldurmuyorsa, o bilgi yanlis, o bilgi hic olmazsa kisir bilgidir. Allah"a hizmet arzusu, suurun berrakligi ve vicdanin temizligi parlakligi ile gorunur. (*).

(*) Allaha hizmet, insanliga hizmetle olur. S.P.

Imdi, yukaridaki bu bilgi kapsaminda olarak yani insanliga hizmet eden tertemiz bir vicdanla parlayan BILGI kimde, kimlerde gorebiliyor musunuz?

Sunu hatirlatmak istiyorum ki, kazdiklari kuyu cok derin. Insanliga kazdiklari bu derin kuyu icin de mutlaka o kadar derine inip orada calismalarini surdurmeleri gerekiyor. Kazdiklari kuyunun dibini hala goremediler de mi kazmaya devam ediyorlar? bu kazi icin epey derine indiklerine gore onlari oradan kim cikaracak? Ya Kazdiranlar icin ne dusunuyorsunuz? Onlarin oyununu gormek ve bozmak gerek. Gerek birey duzeyinde gerekse de toplumsal ve insanlik duzeyinde.

HAKIMIYET HUSUSUNDA DAHA COK BILINCLENMEYE VE BILINCLENILMESINE HIZMETE IVEDILIKLE IHTIYAC SURMEKTEDIR.
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...