CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Tam bagimsizlik savasinin da butun ilke ve evreleri icin olan surec yasanir

Dogal ve kacinilamaz olan tam bagimsizligin kazanilmasi hususunda kacinilamaz olan bir tarih sureci soz kunudur (bkz: Turkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir; Mustafa Kemal Ataturk.).

Bu tarih surecini geleneksel aliskanliklari ile hemen sezinleyen ic ve dis dusmanlar, tam bagimsizlik savasimizin amansiz dusmani olmuslardir, evet. Dusmanlar ile olan bu mucadele, su anda yetersiz durum gosteriyor olabilir.

Ancak su hatirdan cikarilmamalidir ki nasil Ulusal savasin amaci, yurdu yabanci isgalinden kurtarmak oldugu halde, neticesinde, ulusal iradeye dayali yonetimin butun ilkeleri ve bicimleri evre evre gerceklestirildiyse ayni sekilde, tam bagimsizlik savasinin da butun ilke ve evreleri icin dogal ve kacinilmaz bir tarih sureci yasanilacaktir ve yasanilmaktadir.

Bir efor harcamadan hicbir gelisme, ilerleme yukselme olamaz. Yani salt oy kullanmak ile ulusal egemenlik mi olur?! Asla. Bunu zaten hep birlikte yasadik, goruyoruz.

Her fert elini tasin altina koymadan mi elde edilecek tam bagimsizlik?! Tabii ki hayir. Kendi caninin ve geleceginin sorumlulugunu tasimayan bir fert, nasil olur da hakimiyet realitesinin varligi olabilir?!

Ben merkezci bir yasami matah sanan her fert, kendinden baskasini dusunmediginde basina neler gelecegini gormektedir, gormeye devam da edecektir. Ve, particiliginin de yakinda kendisine neler kaybettirdigini gorecektir. El'den (yabancidan) gelenin ogun olmadigini ve olamayacagini gorecektir.

Her fert, kendi alin terine, emegine sahip cikmayi ogrenecektir. Ozgun ve yaratici olmayi ogrenecektir cunku hakimiyet realitesinde olmak bu demektir.

Iki kurus ucuz diye yaptigi alisverislerin bedelinin, kendisine kursun olarak dondugunun idrakini edinmeden mi tam bagimsizliga kavusulacakti ?! Tabii ki hayir!

Paralarini bankalarda bankerlerde "cogaltarak" yan gelip yatmak "refah" sayilmaktaydi dun.. belki hala daha sayilmakta. Ve, birilerinin semsiyesi altinda yan gelip yatmak refah sayilmakta hala. Birilerinin semsiyesi altindaligin neresi hakimiyet realitesinin varligini anlatir? Hic bir yeri. Birilerinin semsiyesine degil, kendi semsiyemizi edinmemiz gerektigini ogretiyor hayat iste Turkiyede.

Kisacasi hayat, yeterince ciddiye alinmasi gerektigini baslarina vura vura fert fert halkimiza ogretmeye baslamistir. "Nush ile uslanmayani etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanin hakki kotektir."

"Caresizseniz, care sizsiniz ." diye bir ifade vardir. Kendini care olarak gormeyenin, baskalarindan beklemeye de hakki olabilir mi?! Olabilir, o da ancak hakimiyet degil tabiyet realitesinde olandir. "En son ocak" ifadesi bu gibi kisilere hic bir sey ifade etmez.

Daha sayilip dokulecek cok seyimiz var, ulusca oz elestiri icin. Ancak butun bunlarin hepsi "ben yapmadim sen yaptin" mantigi - zihniyetinin yani kor egoizmin esiri olanlara nahos gelecektir.

Ozetle, tam bagimsizlik yolunda ilerlemek, ulusun gelismesi ve yukselmesi ile olur. Ulusun gelismesi ve yukselmesinin de evreleri (bu evre, ilk once bilinclenme evresidir dogal olarak) oldugu gorulmelidir. Her evreye hakimiyet kurmak sarttir. Bilinclenme evresine hakim olunulmadigi icindir ki bugun gecmiste edinilmesi gereken siyasi bilinclenmenin telafisi yasanmaktadir halkta:

Ulusu meydana getiren fertler silkelenmektedir gelismesine yukselmesine engel olan kendi hakimiyetsizliklerinden. Hic bir zaman bu kadar alert hale gecmemisti ulusumuzun "duyargalari".
Artik, "sen mi kuratacaksin bu ulkeyi" deniyor mu?! "Ben kurtaracagim" diyen siyasi bilinci yukselmis insanimiz ise her gecen gun artiyor. Yani Damarlardaki Asil Kan harekete gecti.

Kisaca demek istedigimiz odur ki, Atamizin, "ulusun vicdaninda ve geleceginde sezdigim buyuk gelisme yetenegi" dedigi ozelik yok olmadi. Hatirlanilmalidir ki Bir sey varken yok olamaz.

Ozetle, Tam Bagimsizlik yolunda ilerlemiyor olsa idik, bir mucadele icinde de olamazdik.

Selamlar.
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...