CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

REFERANDUM: ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİNİN SAKINCALARI - 1 ve 2 - (TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ)

REFERANDUM: ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİNİN SAKINCALARI -1

ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİYLE YAPILMAK İSTENEN BAŞLICA DEĞİŞİKLİKLERİN ANLAMI, YORUMU VE SONUÇLARI (TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ)

Önce mevcut anayasa maddesini veriyorum, ardından, bu maddede yapılmak istenen değişikliği gösteriyorum. Sonra, TBB’nin yorum ve değerlendirmesini –özetleyerek- sunuyorum. Gerektiğinde, kendi yorumumu da ekliyorum.

Yürürlükteki Anayasa maddesinden çıkarılan kısmı < ... > içinde gösterdim.
**
YÜRÜRLÜKTEKİ ANAYASA:
Madde 93 – Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında, Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.

ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ:
Madde 93 –(2) Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında, Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.
**
Değişiklik Teklifi İle İlgili TBB'nin Yorumu (Özet)

Anayasa değişikliği İle Anayasa'nın 93. maddesinde yapılması önerilen değişiklik kapsamında; ara verme veya tatil sırasında "…doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine…" toplanabilen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, bundan böyle YALNIZCA CUMHURBAŞKANI TARAFINDAN TOPLANTIYA ÇAĞRILABİLECEĞİ belirtilmektedir.

Bu düzenleme, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin anayasal sistem içindeki merkezî konumuna ve kendi çalışma düzenini belirleme kapasitesine yönelik ciddi bir GERİ ADIM anlamını taşımaktadır.
Önerilen düzenleme teklifinin kabulü halinde Türkiye Büyük Millet Meclis'inin ara verme veya tatil sırasında acil bir ihtiyaç ortaya çıktığında dahi KENDİ İRADESİYLE TOPLANAMAYACAĞI; bunun için ancak CUMHURBAŞKANI'NIN ÇAĞRISINA İHTİYAÇ duyulduğu anlaşılmaktadır. Önerilen değişiklik, parlamentoculuğun yüzlerce yıllık evrimine ve demokratik katılım mücadelesinin genel gelişim yönüne ters düşmekte olduğunu söylemek mümkündür.
*
(Benim yorumlarım: i) Cumhurbaşkanının paşa gönlü isterse, Meclisi toplantıya hiç çağırmayabilir! ii) Ara vermeye veya tatile Meclis kendisi karar veriyor; yeniden toplanmaya veremiyor, Cumhurbaşkanının kararını beklemesi lazım. Burada bir dengesizlik, hatta tutarsızlık yok mudur? CD)

Prof. Cihan Dura
19 Mart, 10:04

***

ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİYLE YAPILMAK İSTENEN BAŞLICA DEĞİŞİKLİKLERİN ANLAMI, YORUMU VE SONUÇLARI -2 (TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ)

Önce mevcut anayasa maddesini veriyorum, ardından, bu maddede yapılmak istenen değişikliği gösteriyorum. Sonra, Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) yorum ve değerlendirmesini –özetleyerek- sunuyorum. Gerektiğinde, kendi yorumumu da ekliyorum.

Anayasa maddesinden çıkarılan veya değişiklik teklifiyle eklenen kısmı < ... > içinde gösterdim.
**
YÜRÜRLÜKTEKİ ANAYASA:
Madde 89
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.

ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ:
…Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu <üye tam sayısının salt çoğunluğu ile> aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.
**
Değişiklik Teklifi İle İlgili TBB'nin Yorumu (Özet)

Bu değişiklikle, Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri gönderilen kanunun aynen kabulünün, ancak Meclis "…üye tamsayısının salt çoğunluğu ile…" mümkün olabileceği öngörülmektedir.

Bu düzenlemeyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderilen kanunu aynen kabul edebilmesi, yani kendi iradesinde ısrar edebilmesi için, kanunların kabulü için öngörülen olağan karar yeter sayısını aşan "nitelikli bir çoğunluğa" ulaşması öngörülmektedir. Bu, Anayasa'da hâlihazırda var olan "basit çoğunlukla (ikinci kez) kabul" sisteminden farklı bir düzenlemedir. Değişiklik teklifiyle birlikte Cumhurbaşkanı'nın kanunların kabulü konusundaki yetkisi, "geciktirici veto" yetkisinden "ZORLAŞTIRICI VETO" yetkisine yükseltilmektedir.

Değişiklikle, Cumhurbaşkanlığı makamında toplanan olağanüstü Yürütme yetkilerine ek olarak, Yasama konusunda da Cumhurbaşkanı lehine büyük bir dengesizlik yaratılmış oluyor. Şöyle ki, CUMHURBAŞKANI; BİR YANDAN "CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMELERİ" İLE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE PARALEL BİR YASAMA YETKİSİ KULLANIRKEN, DİĞER YANDAN YASAMA'NIN MECLİS'E BIRAKILMIŞ OLAN AYAĞINDA DA ÖNEMLİ ETKİ VE MÜDAHALE GÜCÜNÜ KAVUŞTURULUYOR.
*
Sonuç olarak, bir yanda "CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMELERİ", diğer yanda Cumhurbaşkanı ile aynı görüşte olan parti çoğunluğunun "UYUMLU YASAMA FAALİYETİ", bunlar yetmezmiş gibi bir de CUMHURBAŞKANI'NA TANINAN "GÜÇLÜ VETO YETKİSİ"; yasama organı olarak Millet Meclisi’ni, fiilen ve büyük ölçüde etkisiz bir hale getirmektedir.
*
(Benim yorumlarım: Bu değişiklikle Millî İrade’nin yerini, tek bir şahsın iradesinin alması biraz daha pekiştirilmiş olmaktadır. Devredilemez ve paylaşılmaz olan Millî Egemenlik, kısmen de olsa devredilmekte, tek bir şahısla paylaşılmaktadır. Aynı zamanda Tam bağımsızlık ilkesi de bir darbe daha almış bulunuyor. NOT: Salt çoğunluk: Meclis toplam üye sayısının yarısından bir fazlası (bugün için 276, değişiklikle 301); basit çoğunluk: oylamaya katılanların yarısından bir fazlasıdır. CD)

Prof. Cihan Dura
20 Mart, 08:10

Hiç yorum yok:

MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...