Türkiye halkı asırlardan beri hür ve
bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın şartı kabul etmiş bir ulusun kahraman
çocuklarıdır. Bu ulus bağımlı yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. ( 1922, İzmit)
Mustafa
Kemal ATATÜRK
O bizim
gözbebeğimiz (1881 - 193∞)
Değerli arkadaşlar,
AB-D emperyalizmine ve onun uşaklarına karşı
verdiği mücadele sonucu güzel ülkemizde laik ve ulusal bir CUMHURİYETİ kuran, bizlere emanet eden yüce önderimiz
Mustafa Kemal ATATÜRKün, Cumhuriyetimizi nasıl kurduğunu hepimizin iyi bilmesi ve
anlaması çok önemlidir. Bunun içinde Sn, Turgut ÖZAKMAN’ın yazdığı Türk Mucizesi: CUMHURİYET kitabını okumanızı
isterim!!!
Saygın Özakman kitabında, yüce önderimizin
Cumhuriyetimizi hangi koşullarda ve kimlerle mücadele ederek bizlere
kazandırdığını çok güzel belgelemektedir. Yüce önderimizi de şöyle
tanımlamaktadır:
“Avrupada
ülkesini savaşta zafere kavuşturan birçok komutan vardır. Milletini daha ileri
bir toplum yapmak için çalışmış birçok önder vardır. Ama yokluk, yoksulluk
içinde ikisini birden başarmış bir kişi var: ATATÜRK
Sıfır
imkanla işgal edilen vatanını kurtarmış, emperyalizmi ve yardakçılarını yenmiş,
ülkesini tam bağımsız yapmış, bununla kalmamış milletini çağdaşlaştırmak,
kadın-erkek eşitliğini sağlamak, halkını uyandırmak, kalkındırmak için
devrimler gerçekleştirmiş, bir doğu ülkesinde demokrasinin kapısını açmış böyle
bir önder, bilge, millet atası hiçbir ülkenin tarihinde yer almıyor. Yabancılar
işte bu yüzden Atatürk saygımızı anlayamıyorlar.
Tarihlerinde
bir örneği yok ki!!!”
Değerli arkadaşlar,
Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilke
ve devrimleri, AB tarafından en büyük engel olarak görülmektedir. Hollandalı 30
yıllık politikacı, Hristiyan Demokrat parlamenter Oostlander tarafından
Mart-2003 de hazırlanan ön raporda, KEMALİZM ilkeleri,
AB’ye üye olmamız için en büyük engel olarak tanımlanmıştır.
Yine Avrupa Parlamentosu’nun bir İngiliz
milletvekili Andrew Duff de basın toplantısı düzenlemiş ve şöyle demişti: ‘Devlet dairelerinden Atatürk’ün resimlerinin kaldırılması
zamanı geldi. Türkiye bunu yapmalıdır.’
AB Komisyonunun önceki yıl düzenlediği
ilerleme raporunda da Türkiye’de ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasal
düzenlemelerin kaldırılması istendi. Bunların içinde öncelik halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” olarak bilinen ve 31 Temmuz
1951’de yürürlüğe giren 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında
Kanun geliyormuş... AB komisyonu üyelerine göre,
Atatürk’e hakaret edenlere ve aşağılayanlara cezai yaptırım uygulanması, ifade
özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biriymiş! Eğer Türkiye gerçek bir demokrasi olmak istiyorsa, Atatürk’e
de hakaret edilebilmeliymiş! Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden
veya sövenler, nasıl olur da hapis cezasına çarptırılırmış? Atatürk’ü temsil
eden heykel, büst ve abideleri tahrip edenlerin tüm bu eylemleri, “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmeliymiş!!!
Değerli arkadaşlar,
AB-D emperyalizminin temsilcileri,
neden onun resminden bu kadar korkuyorlar, neden onun ulusalcı ilke ve
devrimlerinden bu kadar çekiniyorlar? Lütfen düşünün ve gereken yorumu yapın.
Ayrıca güzel ülkemizde, AB-D emperyalizmi
yardakçılarının bazıları, Mustafa gibi filmlerle yüce önderimizi halkımıza
yanlış tanıtmakta, bazıları yandaş TV programlarında KEMALİZM
gericiliktir diyebilmekte, bazıları da yüce önderimizin YURTTA SULH, CİHANDA SULH özdeyişine, derinlikli bir felsefenin
ürünü olmadığını söyleyerek karşı çıkmakta ve yine KEMALİZMİ
kuru bir ideoloji olarak tanımlamaktadırlar. (Bunların
içinde ABD’de uzun süre yaşayan Prof’larımız olduğunu da anımsayalım)
Bazıları da geçmişte Rıza Nur gibilerinin
yaptığı gibi onun anne ve baba geçmişini araştırma bahanesi ile şimdi yine
Atamızı yıpratmak için uğraş vermektedirler. Ne hikmetse, hem Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olan ve hem de aydın geçinen bu nankör kişiler, onun çok
değerli özdeyişlerini ve yorumlarını anlamak-anlatmak yerine yüce önderimize
karşı halkımızca duyulan sevgi ve saygıyı azaltmak için yoğun çaba içindeler!!!
Değerli arkadaşlar,
Her kim ne yaparsa yapsın, bizlere
padişaha kul olma yerine, bağımsız ulus ve özgür vatandaş olma bilinci aşılayan
yüce önderimize duyulan, sevgi ve saygı sonsuza kadar yaşayacaktır. Çünkü o bizim gözbebeğimiz!!! Onun ilke ve devrimleri,
AB-D emperyalizmine karşı direnen tüm uluslara da örnek olmaya devam edecektir.
Saygıdeğer ATATÜRKÜMÜZÜ,
kaybedişimizin 74 yılında, saygı, sevgi ve hürmetle anıyoruz. Onu anmamızı
engellemeye kalksaIar da aklımızdan, kalbimizden ve gönlümüzden silemeyecekler.
Işıklar içinde yatsın.
Sevgi ve saygılarımla
(9.11.2012).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder