CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

MHP'nin 40 yildir bitmeyen derdi

Turban serbestisinin onunu acan Anayasa degisikligine MHP'nin destek vermesi bazi cevreleri sasirtti. Gorunen o ki, bu kesimler MHP'nin tarihini, dusunsel dunyasinin olusumunu pek bilmiyor.

Alparslan Turkes ile Nihal Atsiz'in yollarinin neden ayrildigini; katiksiz bir Turkcu olan Ali Balseven'in dava arkadasi ulkuculer tarafindan neden olduruldugunu bilmeyenler, MHP'nin bugununu anlayamazlar. Iste 40 yil onceki o yol ayriminin hikáyesi.

TARIH: 25 Mayis 1973. Yer: Ankara. Ali Balseven, 25 yasindaydi. Kahramanmarasliydi. Ankara Universitesi Ziraat Fakultesi son sinif ogrencisiydi. MHP'liydi. Ama...

O gun aksamuzeri Kurtulus Parki'nda bir grup MHP'li tarafindan onu kesildi.
Ali Balseven karsisina cikanlarin hepsini taniyordu. Dava arkadaslariydi. Hepsi ulkucuydu.

Ancak...

Bozkurtlar birbirine dusmustu. Basbug o gunlerde soylemisti o unlu sozunu:

"Davadan doneni vurun!"

O gun ulkudaslari, Ali Balseven'i bicaklayarak oldurdu. Peki, neden?

Ali Balseven davadan mi donmustu? Hayir! Birini mi ihbar etmisti? Hayir! Peki, sucu neydi? Sucu...

MHP'de her sey dort yil once bir kongrede baslamisti.

KIRILMA NOKTASI

Tarih: 8 Subat 1969. Yer: Adana

O gun sehir merkezi cok hareketliydi. Mavi gomlek giyen dokuz genc, motosIkletlerle kentte tur atiyordu. Dokuz motosIklet; Alparslan Turkes'in doktrini "dokuz isIk"i temsil ediyordu.

Mavi gomlek neyin simgesiydi? Bilinmiyor. Bilinen, Mussolini'nin yari-askeri genclik orgutu militanlarinin kara gomlek giydigiydi. MotosIkletli gencler gerekli ilgiyi topladiktan sonra kent merkezine geldiler.

Burada, 16 bagimsiz Turk devletinin bayraklarini tasiyan 16 gencle bulustular. Alana gelen mehter takimi, ara vermeden buyuk bir coskuyla calmaya basladi. Kalabalik giderek artiyordu. Alparslan Turkes ve parti yoneticilerinin gelmesiyle yuruyuse gecildi.

Askeri bir disiplin altinda yuruyenlerin istikameti; milliyetci hareketin en buyuk tarihsel donusumunun yasanacagi kurultay salonuydu.

Sehir merkezinden gelenleri kongre salonunda bir o kadar daha kisi karsiladi. Bu grup Turkes'e mesafeliydi; liderleri irkci-Turanci Nihal Atsiz idi.

"Tanri Turk'u Korusun" pankarti altinda toplanmislardi. Orta Asya nostaljisini canlandirmak isteyen bu gencler arasinda paganist simgeler modaydi.

Bu nedenle hemen hepsi kalpak giyiyordu. Sarkik biyikliydilar. Yakalarinda Bozkurt rozetleri vardi. Esir Turklerin kurtarilip, yeniden insa edilecek "Buyuk Turkiye"ye inaniyorlardi. Turanciydilar.

"Adsiz"dilar; Gokturkler'de henuz kamusal bir gorevi yerine getirmemis gencler ozel isim tasiyamazlardi. Kendilerini kanitlayana kadar bu genclere "adsiz" denirdi.

Asiri milliyetci Nihal Atsiz, bu nedenle kendine "Atsiz" soyadini secmisti. Karsilikli sloganlar altinda kongre basladi.

AYRISMANIN NEDENI

27 Mayis 1960 askeri mudahalesine katilan dokuz subay, 22 Subat 1964 tarihinde Cumhuriyetci Koylu Millet Partisi'ne katildi. Liderleri Alparslan Turkes'ti. Bu ekip kisa bir sure sonra partiyi ele gecirdi. Alparslan Turkes, partinin genel baskani oldu.

Ihtilalci subaylarin parti yonetimine gelmesiyle CKMP'de buyuk donusumler yasandi. Ornegin, partinin o tarihe kadar ulke yarisinda teskilati varken, bu sayi hemen 61 il ve 435 ilceye yayildi.

Turkiye ilk kez, partili genclerin kendilerine verdikleri isimle, "komando yuruyusu"yle tanisti. Genel Baskan Turkes'e, "Basbug" deniliyordu.

CKMP, Turkcu bir partiydi. Bu siyasal cizgi genis kitlelerle bulusamiyor; oy alamiyordu. Turkes ve arkadaslari, "ayaklari yere basmayan romantik Turkcu" parti cizgisini degistirmeye karar verdi.

Turkes ve subay arkadaslari her ne kadar cumhuriyetci, laik ve Turkcu olsalar da, oy alabilmek icin Islam motiflerinden yararlanmaya karar verdiler!

Siyaset dunyasinda Islam'in ne kadar onemli oldugunu sosyolojik olarak kavradilar. Bu degisim/donusum sadece parti programiyla sinirli olmayacakti; hareketin simgeleri/sembolleri bile degistirilecekti.

Iste Adana kongresi bu amacla toplanmisti.

Adana'da toplanilmisti; cunku biliyorlardi ki Ankara, Istanbul gibi kentlerde parti cizgisinin degismesine karsi cikan guclu bir "Turkcu" grup vardi.

Ve iki gun suren Adana kongresinde buyuk tartismalar, kavgalar ve ayrismalar yasandi...

BUYUK DONUSUM

Kongre iki gun boyunca hayli hareketli gecti. Kongre Baskani Orhan Kaleli bile divandan istifa etmek zorunda kaldi. Turkculerin simgesi "Tanridagi"nin yanina, Islamiyet'in simgesi "Hiradagi" eklenip yeni bir slogan uretilmisti: "Tanridagi kadar Turk, Hiradagi kadar Musluman."

Zamanla, "Tanri Turk'u Korusun" pankartinin yerini de "Kanimiz Aksa da Zafer Islam'in" alacakti! Benzeri Islami simgeler, Turkcu gruptan "Turkler Araplastirilmak isteniyor" seklinde tepki aldi.

Nihal Atsiz ekibi, kongrede direkt Turkes'i hedef aldi. Aslinda Nihal Atsiz ile Turkes'in dava arkadasligi cok eski yillara dayaniyordu.

Turkes daha Kuleli Askeri Lisesi'nde ogrenci iken Nihal Atsiz ile tanismisti. Onu ogretmeni bilmisti!

1944 Turkculer Davasi'nda birlikte yargilanip hukum giymislerdi. Simdi ise karsi gruptaydilar. Nihal Atsiz ekibi, kongrede hep benzer sozleri soylediler Turkes'e:
"Sen git guvendigin Araplara biat et!"

"Oy toplamak icin Arap develere bin!"


Sonucta, Nihal Atsiz grubu, kongreyi kaybetti. Turkculer ellerindeki parti kimliklerini kursuye dogru firlatarak salondan ayrildilar.

Nihal Atsiz, gazetecilere su aciklamayi yapti:

"MHP'de Allah, Tanri'yi kovdu!"

Turkculuk, Osmanli Devleti'nin son doneminde dogmus; Cumhuriyet ile birlikte dirilmis; 1969 kongresinde oldurulmustu!

UC HILAL

Turkcu grubun kongreyi terk etmesinin ardindan Turkes ve arkadaslari onergeleri tek tek kabul ettiler. Parti adindan baslayarak hareketin her seyini degistirdiler:

Cumhuriyetci Koylu Millet Partisi (CKMP) adi, Milliyetci Hareket Partisi (MHP) oldu.

"Bozkurt" sembolu/amblemi, yerini "Uc Hilal"e birakti.

"Bozkurtlar", "Ulkuculer"e donusturuldu!

"Turkcu" yerine "milliyetci" sifati tercih edildi.

"Turkculer Dernegi" lagvedildi; "Milliyetciler Dernegi" kuruldu.

Sadece "Basbug"a dokunulmamisti.

27 Mayis'in "kudretli albayi" Turkes, kisa bir sure sonra Kábe'ye gidip haci oldu.

MHP artik kendine yeni bir yol cizmisti.

Ve bu yolda "Samanist" saydigi "Bozkurtlara" ihtiyaci yoktu.

Cunku:

Bozkurtlar, Samanist gelenekleri canli tutmak, unutturmamak istiyordu.

O kadar Turkcuyduler ki, Sakarya, Adapazari'na gidip Orta Asya'dan getirilen kimizi iciyorlardi.

Hatta 1960'li yillarin sonunda universitelerde siyasal kavgalarin basladigi o gunlerde, Ankara Siyasal Bilgiler Fakultesi ogrencisi Fehmi Yucesoy okulda solcu ogrencilerden dayak yiyip yere dusunce, "Bana yardim et gok tanrisi" diye dua etmisti!

Niyazi Adiguzel, Nihat Cetinkaya gibi isimler Istanbul Samanistler Dernegi'ni kurmustu!

UTANGAC SOYLEM

Alparslan Turkes, sadece Turkculerle yollarini ayirmadi. O artik utangac bir Kemalist idi. Parti binalarindan Ataturk resimleri indiriliyordu artik.

1960'li yillarin sonu, 1970'li yillarin basi ayni zamanda Turkiye'deki partilerin yeniden saflasmaya basladigi bir donemdi.

MHP bu donemde ideolojiklesme ve radikallesme konusunda mevcut partilerden daha aktifti. Propaganda konusmalarinda, laikligin yerini oy avciligina donuk Islami soylemler aldi.

Politikada mistik/dinsel bir yaklasimi benimsedi. Kirsal alanlar ve varoslar icin bu soyleminin onemli oldugunun farkindaydi.

Bu nedenledir ki, ulkuculer otobuslere bindirilip Adiyaman'daki Naksibendi Menzil Seyhi'nin elini opturulmeye goturulmesine ses cikarmiyordu.

Tarikatlar Turkes'i ziyaret ediyor; ona tufek hediye ediyorlardi!

Turkes artik pragmatikti: Turkcu soylemlerle sadece universitedeki ogrencilerin dikkatini cekecegini biliyordu. Istegi, Islamci soylemlerle "koksuzluk sorunu" yasayan koylu gencleri toplumsal harekete cekmekti.

Laik Turkes, tarikatlara yakinlasti. Oncelikli ilk hedefi Orta Anadolu'daki Sunni Muslumanlarin oylarini almakti.

Basarili da oldu.

ALEVILER

Ali Balseven'in cenazesine MHP'den kimse katilmadi. Cenazede sadece Turkculer vardi. Tabutu Turk bayragi ve Bozkurt flamasina sariliydi.

Baslari kalpakli, sarkik biyikli Turkculer, yoldaslarinin tabutunu Kahramanmaras'a kadar tasidilar.

Ve...

Bilinmeyen bir gercektir:

Ali Balseven Alevi'ydi.

Alevilerin MHP'ye uzak durmasinin bir nedeni de Ali Balseven cinayetidir.

Sonuc:

MHP'nin 40 yillik siyasal cizgisinde bir sapma yoktur.

Soner YALCIN 
sonery@hurriyet.com.tr

.
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...