CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

12 EYLÜL DAVASI : AKIL TUTULMASI

DAVA NEDENİYLE AÇIKLAMADIR



            “12 Eylül Harekatında; askerler tarafından yönetime el konulması nedeni olarak; sokağa kadar inen siyasi cinayetler, şeriat amaçlı mitingler, kavga ortamına sürüklenen toplum ve siyaset, bazı yörelerde mahalle komitelerinin kurulması, Cumhurbaşkanı’nın seçilememesi, ekonominin 70 sent’e muhtaç olunduğu açıklamaları yanında, Afganistan’ın işgali gibi uluslararası konjoktüründe etkili olduğu gözardı edilmemelidir.

            Darbe ayrı bir olaydır, darbe sonucu kötü muamele ve kanunsuz davranışlar ayrı bir olaydır. Bunların birbirine karıştırılmaması gerekir. Daha önce ve sonra yapılan hukuk ve kanun dışı uygulamalarda siyasi ve idari yetkililerin sorumluğu da nazara alınmalıdır.

            Her türlü olayın hukuk çevçevesinde çözümlenmesi gerekir. Bu bakımdan, olay ile ilgili yasal prosedüre bakmak zorunludur :

Darbe sonrası hazırlanan ve darbeyi yapanlara dokunulmazlık getiren 1982 Anayasası, yapılan halkoylamasında % 91.37 evet oyuna karşılık, % 8.63 hayır oyu ile kabul edilmiştir..

Bu dokunulmazlığı kaldıran değişikliğini içeren ve darbeden 30 yıl sonra 12 Eylül 2010 yılında halkoyuna sunulan Anayasa değişikliği paketi ise % 58 evet oyuna karşılık, % 42 hayır oyu ile yürürlüğe girmiştir.

Sonradan yürürlüğe giren yasaya göre, 12 Eylül yöneticileri ve takibeden dönemin Devlet Başkanı hakkında dava açılmasına karşı önemli hukuki itirazlar mevcuttur.

-İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimsenin cezalandırılamayacağı,

-Sonra yapılan kanun değişikliklerinin, daha önce işlenen olay ve suçlara uygulanamayacağı,

-Bir eylemin işlendikten sonra yürürlüğe giren yasa ile suç haline getirilemeyeceği

-Suça ilişkin zamanaşımı sürelerinin gözardı edilmesi,

yolundaki hükümlere rağmen başlatılan soruşturma sonunda dava açılması ileride önemli hukuki ve sosyal çatışmalara yol açacaktır.

Örneğine rastlanmayan ilgi çekici bir uygulama olarak, açılan davaya ait iddianamenin birer örneğinin, davaya katılması ihtimaline binaen TBMM Genel Sekreterliği ve Başbakanlığa gönderilmesi de ayrı bir tartışma noktasını oluşturmaktadır.

Toplumun her kesiminin ve her bireyin hukuk ve yasa çerveçesinde yorum ve davranışta bulunması hayati önem taşımaktadır.

Av.A.Erdem Akyüz
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...