CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Demokrasi temel nitelikleri

I) Demokrasinin birinci özelliği ile ortak, esas itibariyle ikinci bir özelliği daha vardır. O da şudur; Demokrasi fikirseldir. Bir kafa meselesidir. Her halde bir mide meselesi değildir. Hükümet prensibi de bir adalet sevgisini ve ahlak fikrini gerektirir.

Demokrasi memleket aşkıdır. Aynı zamanda babalık ve analıktır.

II) Demokrasi, esasında ferdidir. Bu nitelik, vatandaşın, egemenliğe insan sıfatıyla katılmasıdır.

Demokrasinin temel niteliklerinden birisi de eşitliğe çok değer vermesidir. Bir nitelik de demokrasinin ferdi olması niteliğinin zorunlu bir sonucudur. Şüphesiz bütün fertler aynı siyasi haklara sahip olmalıdırlar. Demokrasinin bu ferdi ve eşitliğe değer veren niteliklerinden, genel ve eşit oy prensibi çıkar.

II) Demokrasiye Karşıt Çağdaş Akımlar:

Demokrasinin bu kavramı, bazı teorilerin hücumuna hedef olmaktadır.
a) Bolşevik teorileri
b) İhtilalci siyasi sendikalizm
c) Menfaatlerin temsili teorisi

Bu teorilerin, demokrasi teorimize hücumda ne kadar haksız olduklarını kısaca açıklayalım:

III a ) Bolşevik teorisin … (de) millet içinden, işçi deniz ve kara kuvvetlerinden ibaret bir azınlık, ekonomik esaslara dayanan komünist partisi adı altında birleşerek bir diktatörlük kurmuşladır. Amaçlarında milli değidirler. Kişisel hürriyet ve eşitlik tanımazlar.

Halk egemenliğine saygıları yoktur. İçte halkın çoğunluğunu kaba kuvvet kullanarak, görüşlerini kabullenmeye zorlarlar, yurt dışında, propaganda ve ihtilal teşkilatı ile bütün dünya milletlerine, kendi prensiplerini yaymaya çalışırlar. Halbuki, hükümet kurmaktan amaç, ilk önce kişisel hürriyetin sağlanmasıdır. Bolşevik tarzı hükümetinde keyfi idare özelliği görülmektedir. Bir toplumun, zorla bir kısım insanların görüşlerinin esiri yapılarak aciz bir şekilde yaşatılmasına, doğal ve akla uygun bir hükümet sistemi görüşü ile bakılamaz.

II b) İhtilalci, siyasi sendikalizm teorisyenleri de, her türlü siyasi kuruluşları, her türlü siyasi kuruluşları, yalnız kendi çıkarları lehine çalıştırmak ve sonunda siyasi kuvvet ve egemenliğin ellerine geçirmek isteyen işçi gruplarıdır.

Bunlar, maksatlarını zorla elde etmek fırsatlarını beklerken, zaman zaman genel grevler yaparak, hükümet adamları üzerinde etkili oluyorlar ve bazı işleri kendi lehlerinde çözümlettiriyorlar, yavaş yavaş varlıklarını hissettiriyorlar…

(Bazı memleketlerde) bu teorisyenleri az çok tatmin için millet meclisi yanında, ekonomik nitelikli üyesi olanlardan olmak üzere bir meclis yapmışlardır. Bizde de Ali İktisat Meclisi (Yüksek Ekonomi Meclisi) vardır. Fakat bu, herhangi bir zorlama üzerine değil, doğrudan doğruya hükümetin faydalı görmesinden, danışma amacıyla meydana getirdiği bir kuruldur.

III c) Menfaatlerin temsili teorisi; çeşitli meslek, sanat ve iş adamları, toplum içinde ayrı ayrı birer grup, birer küçük toplum halinde düşünülürse, her bir grubun bir birinden farklı menfaatleri vardır.

Bundan dolayı, diyorlar ki her özel menfaat sahibi gruplar, ayrı ayrı,mecliste kendilerini temsil etmelidirler. Bu durumda seçim, millet fertlerinin çoğunluğu tarafından değil, gruplar tarafından ve grupların sahip olduğu menfaat derecesine uyumlu olarak sonuçlanacaktır. Mecliste, bir kaçı birleşip, iktidara geçince, yalnız kendi menfaatları lehine çalışacaklardır. Buna kim engel olacaktır?

İşte bu sebeplerden dolayıdır ki biz, bu ve bundan önceki teorileri memleket ve milletimiz için uygun görmüyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk
MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...