CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

SİLİVRİ VE BASTİL

HUKUKUN EGEMENLİĞİ DERNEĞİ
 Society Of Law Sovereign-Societe Du Droit Souverain-Verein Des Souveraenen Rech


SİLİVRİ ÖNÜNDE BİR “BASTİLLE OLAYI” YAŞANMIŞTIR.

SİLİVRİ YURTSEVERLERİ DERHAL TAHLİYE EDİLMELİDİR.
TASFİYE SÜRECİNDEKİ BİR MAHKEMEDE DAVA GÖRÜLEMEZ

Ergenekon Terör Örgütü adı verilen ve Silivri Cezaevi kampusü içinde görülmekte olan davanın son gelişmeleri üzerine bir açıklama yapan Hukukun Egemenliği Derneği E.Genel Başkanı Av.A.Erdem Akyüz; bu davada yargılanmakta olan tüm sanıkların derhal tahliye edilmeleri gerektiği ve tasfiye sürecine giren bir özel mahkemede davanın görülemeyeceğini ifade etti.
         Akyüz “Yargılama ve kovuşturmanın başladığı senelerdenberi söylendiği üzere davanın adı dahi yanlış ve saptırıcıdır. Tarihe mal olmuş bir Türk Destanının adı verilen terör örgütü davası olamaz.
Yargılamanın yapıldığı yer; şehir dışında, ulaşım ve konaklama olanaklarının bulunmadığı bir yerde, üstelik cezaevi sınırları içindedir. Yani daha davası devam etmekte ve masumiyeti esas olan kişiler şimdiden mahkum edilmiş gibidirler.
Burada yaşanan olay tarihi “Bastille Olayını” anımsatmaktadır. Hatırlanacağı üzere Bastille Baskını’nda; ellerinde tırpan, kürek gibi, aletlerle binlerce Fransız, hapishane olarak kullanılmakta olan Bastille Cezaevini basmış ve içerideki mahkumları salıvermişlerdir. Eylemin yapılış amacı, Kraliyet tarafından hapsedilen düşünce suçlularını kurtarmaktı. Bastil Baskını, tarihde yeni bir sürecin ve çağın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Bu gün Silivri Cezaevi önünde yaşanan ve demokratik hakların kullanıldığı olaylar da bu süreci anımsatmaktadır.  Bastil cezaevinin yıkılarak taşlarından köprü yapılması gibi, Silivri Cezaevi de Müze olacaktır.
Kovuşturma sürecinde yaşanan hukuksuzluklar, kopyala yapıştır yöntemiyle binlerce sayfaya varan iddianameler, tek bir davaya monte edilen onlarca dava, ceza yargılama usul hukukuna aykırılığı saptanan sayısız uygulamalar herkes tarafından bilinmektedir. Bunlar tarihe mal olmuştur ve tarih tarafından yargılaması yapılacaktır.
Ancak içinde bulunduğumuz koşullarda, yargılaması devam eden ve yaklaşık olarak 5 senedenberi tutuklu olarak yargılanan sanıkların, yurtseverlerin bir an önce ve derhal tahliye edilmeleri gerekli ve zorunludur.  Türkiye’yi bir karmaşaya götürebilecek derecede hatalı uygulamaları başlatanlar, uygulayanlar ve bunlara destek verenler sorumlu olacaklardır.

Açıklamadır.

Hiç yorum yok:

MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...