Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemiz, 1973 ile 1984 arasında saygıdeğer 43 diplomatımızı şehit eden ASALA ve JCAG (Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları) gibi terör örgütlerinin eylemleriyle ilk kez uluslararası terörle tanıştı.
1984 den sonra da yani 28 yıldır AB-D emperyalizminin organize ettiği ve güzel ülkemizi bölmeye yönelik yeni bir terörizm belası ile başbaşayız. Özellikle, her yakalanan PKK’lı 4 teröristen 2 tanesinin yabancı kökenli olması çok önemli. Yabancı kökenlilerin İran, Suriye, Irak, Ermenistan ve bazen de İsrail uyruklu olduklarını İçişleri bakanımız açıkladı.
Ne yazık ki bugüne kadar PKK terörünü kullanan AB-D emperyalizmi yüzünden 6482 şehit verdik, 5660 sivil vatandaşımızı kaybettik. 25000 PKK’lı terörist de öldürüldü. Terör yüzünden bu süreçte yaklaşık 300 milyar $’lık maddi kaybımız var. Yani AB-D emperyalizmi bizleri birbirimize kırdırmaya devam ediyor. Ve ilk kez bir Milletvekilimiz PKK tarafından kaçırıldı, 2 gün sonra serbest bırakıldı. Bu yıl 145 kişi kaçırılmış ve kaçırılanlardan 25 kişi de PKK tarafından halen salınmadı. Umarım onları da en kısa sürede salarlar.
Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemizde yaşadığımız kanlı terörün önlenmesi konusunda 2005 yılında yazmış olduğum bir yazımda, teröre bulaşmış tüm vatandaşlarımıza seslenerek; “Emperyalist ülkelerin kendi çıkarlarını korumak uğruna yaptıkları çeşitli ayak oyunları ile ülkemizde kandırdıkları yurttaşlarımızı uyararak; Lütfen, gün gelecek emperyalistlerin sizi nasıl kandırdıklarını algılayacaksınız. Onların kirli istekleri için kaç tane yurttaşımızın boş yere canını kaybettiğini göreceksiniz. Sonunda onların çıkarı kalmayınca sizleri bırakıp gidecekler, bizler baş başa kalacağız. Yine sizlere, yüzyıllardır akraba ve arkadaş olan bizler sahip çıkacağız. Ama yaptıklarınızdan utanıp yüzümüze nasıl bakacaksınız? O nedenle sonradan üzüleceğiniz ve utanacağınız eylemler için bir kez daha düşünmenizi istiyorum” demiştim.
Terörizme karşı en önemli aşı, ulusal birlik ve bütünlüğün pekiştirilmesidir. Bu birlik ise terörizme karşı toplumsal anlaşma ve sorunlara ulusal güvenliğimiz ve ulusal birlikteliğimizin sağlanması ön koşulu ile bakmamızı gerektirir.
Ayrıca T Ü R K ve K Ü R T kelimelerinin aynı harflerden oluştuğunu görmemiz gerekir. Yani yüzyıllardır aynı ülkede yaşayan, aynı havayı soluyan ve aynı suyu paylaşan, akraba ve kardeş olan yurttaşların oluşturduğu bir ulus olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.
Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, ulusal birlikteliğimizi NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE özdeyişi ile dile getirmiştir. Bu ana fikrin tüm yöneticilerimlz tarafından da kabul edilmesi ve güzel ülkemizin korunması, Türkiye Cumhuriyetinin sonsuza dek yaşamasına neden olacaktır. Huzur ve barış dolu günler icin tüm vatandaşlarımızı terörizme karşı gücbirliğine davet ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
Bayramlar, ülkemizin birlik ve beraberliğini pekiştiren en önemli sosyal olgulardır. En fazla ulusal birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, bu istek ve umutla, ŞEKER BAYRAMINIZI kutlar, sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler dilerim.
Sevgi ve saygılarımla (15.08.2012).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder