CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

30 yıldır bilinen ancak hafızalardan-gozlerden saklanan gerçekler


PKK - ASALA ortaklığı

Son günlerde Gazete ve İnternet sitelerinde İngiliz gizli belgeleri kaynak gösterilerek ASALA ve PKK terör örgütlerinin birlikte hareket ettikleri sanki yeni bir bilgiymiş gibi duyuruluyor. Aslına bakılırsa bu ne, yeni bir bilgi, ne de yeni ispatlanmış bir bağlantı.

Olayı daha iyi anlayabilmek için isterseniz önce bu terör örgütlerinin kısaltma olarak bildiğimiz isimlerinin açılımlarını yapalım.

ASALA: Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia yani Ermeni gizli ordusu

PKK: Partiye Karkere Kürdistan yani Kürdistan İşçi Partisi

İşte çeyrek yüzyıldan fazladır Türk ve Kürt halklarının başına bela olan, farklı görünen ancak yöntem ve amaçları aynı olan 2 dış kaynaklı proje örgüt.

Her ikisinin de amacı Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu ve Güneydoğu topraklarını ele geçirmek ve burada bağımsız bir devlet kurmak.

1991 yılında Sovyetler Birliğinden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Ermenistan tarihsel ideallerinden bir tanesini kısmen de olsa gerçekleştirdi.

Bir devlet olmanın sorumluluğu ile stratejik davranılarak ASALA terör örgütü görüntüde bitirildi. Görüntüde diyoruz çünkü aslında Ermeni gizli servisi ile birleşti ve tarihsel ortağına yani PKK’ya desteğini hiçbir zaman kesmedi.

İmralı’daki terörist başı ve siyasi kanadı BDP’nin demokratik özerklik söylemlerini anlayabilmek için bu tarihsel gerçeği göz ardı etmemek gerekir.

Hedef bağımsız Ermeni ve Kürt devletlerinin kurulması ve Türkiye’nin doğusunun bu devletler tarafından işgal edilmesidir.

Bu projenin birinci ayağı gerçekleştirilmiş ancak tamamlanmamıştır.

İki dil ve demokratik özerklik sadece bu projenin gerçekleştirilmesi gereken sistematik hedeflerinden iki tanesi, iki önemli kontrol noktasıdır.

PKK ve ASALA 5 Ağustos 1981 tarihinde ortaklaşa bir basın açıklaması yapmışlar ve eylem birliği ilkesini benimsemişlerdir.

Hedef Türkiye Cumhuriyeti topraklarıdır.

Bu tarihsel ortaklık günümüzde de güçlenerek devam etmektedir.

Aşağıda göreceğiniz 6 Ağustos 1981 tarihli Hürriyet gazetesi haberi, bu tarihsel bilginin yeni olmadığının, PKK terör örgütünün Türkiye Cumhuriyetini bölmek amacıyla hareket ettiğinin ve asla demokratik bir çözümü kabul etmeyeceğinin açık kanıtıdır.

Beyhude çabalarla bu emperyalist oyuna alet olup sözde demokrasi mücadelesi veren Türk aydınlarına ilanen duyurulur.

İşte o haber:

Ermeni ve Kürt örgütleri eylem birliğine karar verdi: Ermeni Gizli Ordusu adındaki örgütle Kürt İşçi Partisi isimli örgüt ortak bildiri yayınladı...



.

MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...