Pazırık Halısının Şifreleri
Pazırık tepesi Altay dağlarında, birbirlerine oldukça yakın duran birçok kurganın bulunduğu bir bölgedir. Bu kurganlardan bazıları kazılmış ve içlerinden önemli eserler gün yüzüne çıkarılmıştır. Bölge kadim dönemden beri Türk boylarının yerleşim alanı olan Altay dağları çevresi olup, günümüzde Rusya, Moğolistan, Kazakistan ve Çin tarafından paylaşılmaktadır. Her dört ülkede yaşayan Türkler geleneklerini korumaya devam ediyorlar.
1949 yılında arkeolog Sergei Rudenko bu kurganların birinde önemli belki de dünyanın en eski halısını bulmuştur. Pazırık halısı olarak ün salmış olan bu halıda açıklanması gereken birçok şifre vardır. Halının dokunuş tarihi kimi araştırıcalara göre M.Ö. 5ci yüzyıl, kimine göre M.Ö. 3cü yüzyıldır. Halının ebadı 183X200 cm olup halıda 360.000 düğüm bulunmaktadır. Bu düğümlerin çok özel oldukları ve onlara “Türk düğümü” dendiğini biliyoruz. Türk düğümü çift düğüm olup çok sağlam ve uzun süre dayanıklı bir düğüm şeklidir. Bu düğüm İran halılarındaki düğümlerden farklıdır, zira İran düğümü tek düğümdür. Bu özelliğiyle Pazırık halısının bir İran halısı olmadığı, bir Türk halısı olduğu anlaşılmaktadır.
Resimde ortada görülen Pazırık halısının bir Türk eseri olduğunu kanıtlayan birçok gösterge vardır. Halının çevresinde peş-peşe dizilmiş atlılar görüyoruz. Atların tahta eyeri yoktur. Eyer yerinde süslü bir halı görülmektedir. Demek ki o dönemde halı dokuyan Türkler halıları hem çadırların içinde yere sermekte hem de atların üzerinde eyer olarak kullanmaktaydılar. Türkler savaşa gitmeden Atların kuyruklarını düğümlüyorlardı. Bu geleneğin nedeni, savaşta atlarının yaralanmalarını önlemek için uyguladıkları bir tür sihir veya uğur olabilir. Pazırık halısındaki atın kuyruğunu bağlayan ipin sarktığı dahi belirtilmiştir.
Halının bir köşesi aşınmış olduğundan 24 adet süvari tam olarak görülmüyor. 24 tane de ren geyiği ve halının ortasında 24 tane kutsal simge var. Ren geyikleri peşpeşe ilerler durumda gösterilmiştir. Demek ki, bu halk ren geyikleri yetiştirmekte ve onların etinden, sütünden ve kürkünden yararlanmakta, göç zamanında çadırlarını onlara taşıtmakta idiler. Halının ortasında görülen 24 kare içindeki simge özel bir anlam içeriyor. Bu simgeler elbette ki süs olsun diye halıya dokunmadılar. Belli bir amaç için merkeze yerleştirildiler. Ortadaki simge kadim Türklere ait Tengri veya Tanrı simgesidir. Aynı simge Kırgızistan’daki Saymalıtaş yaylasındaki kayalara yüzlerce defa çizilmiştir. Simge hem dört yöne hâkim Tanrıyı hem de onun yeryüzündeki temsilcisi olan yönetici Kağanı belirtiyor. Zira şekil tam kavram içeren bir “Tamga” idi. Zamanla tamgalar damgalara dönüşmüşlerdir. Halıda 24 süvari ve 24 simge bulunuyorsa, bölgede 24 boy olduğu ve her süvarinin bir boy lideri olduğu belirtiliyor.
Pazırık halısındaki simgenin günümüzden 8.000 yıl öne orta Anadolu’daki Çatalhöyük kültüründe de kullanılmış olduğu resimde görülüyor. Bu simge halen Çatalhöyük evlerinin duvarlarında görülebilir. Simge binlerce yıl, asıl anlamı unutulmuş olsa da, varlığını korumayı başarmıştır. Alttaki resimde Kayseri halısındaki simgeyi görüyoruz.
Doç. Dr. Haluk Berkmen