CUMHURİYET TARİHİMİZDE 9 EYLÜL 1922
Türk süvarileri saat 10 00’da salâ sesleri arasında İzmir’e girdi. ABD konsolosunun raporu:
“Türk süvarileri mükemmel bir düzen içinde İzmir’e girdiler.” Mustafa Kemal Paşa saat 15 00’de Nif’e (şimdiki adıyla Mustafa Kemal Paşa’ya) geldi, Belkahve’den İzmir’i seyretti. Bütün Türkiye’de şenlikler, gösteriler artarak sürüyor. General Harrington Çanakkale’yi korumak için hazırlık yapıyor.
ATANAME’den:
-Geçmişi bugüne taşıdım, bugünden de geleceği keşfettim. Konuşmalarımı, düşünce ve eylemlerimi uzak görüşe, uzun vâdeli hesaplara, stratejik seziş ve kararlara dayandırdım. Başkalarının hareketlerini önceden sezmeye çalıştım. Geleceği iyi gördüm. 24 Ağustos sabahı Ankara'dan hareket ederken, yanımdakilere dedim ki: "Taarruz haberini alınca hesap ediniz, on beşinci günü İzmir'deyiz". Ne var ki, bir gün yanılmıştım. Ama kusur bende değil, düşmandaydı. İzmir'e taarruzun on dördüncü günü girmiştim.
-İzmir demişken, tatlı bir hatıramı nakletmeden geçemeyeceğim:
Benim bütün hayatımda pek sevimli geçirdiğim bir gece vardır ki, o da ordumuzun İzmir’e girdiği gün Kemalpaşa’da geçirdiğim gecedir. O zaman oradan geçerken saygıdeğer halkımın, gördüğü her türlü zulüm ve saldırıya rağmen, resmimi koyunlarından çıkararak beni tanıdıklarını ve otomobilime atılarak kucakladıklarını unutmadım.
[ATANAME/ Ufkun Ötesi: 2, 3 ]
Prof.Dr. Cihan Dura
Türk süvarileri saat 10 00’da salâ sesleri arasında İzmir’e girdi. ABD konsolosunun raporu:
“Türk süvarileri mükemmel bir düzen içinde İzmir’e girdiler.” Mustafa Kemal Paşa saat 15 00’de Nif’e (şimdiki adıyla Mustafa Kemal Paşa’ya) geldi, Belkahve’den İzmir’i seyretti. Bütün Türkiye’de şenlikler, gösteriler artarak sürüyor. General Harrington Çanakkale’yi korumak için hazırlık yapıyor.
ATANAME’den:
-Geçmişi bugüne taşıdım, bugünden de geleceği keşfettim. Konuşmalarımı, düşünce ve eylemlerimi uzak görüşe, uzun vâdeli hesaplara, stratejik seziş ve kararlara dayandırdım. Başkalarının hareketlerini önceden sezmeye çalıştım. Geleceği iyi gördüm. 24 Ağustos sabahı Ankara'dan hareket ederken, yanımdakilere dedim ki: "Taarruz haberini alınca hesap ediniz, on beşinci günü İzmir'deyiz". Ne var ki, bir gün yanılmıştım. Ama kusur bende değil, düşmandaydı. İzmir'e taarruzun on dördüncü günü girmiştim.
-İzmir demişken, tatlı bir hatıramı nakletmeden geçemeyeceğim:
Benim bütün hayatımda pek sevimli geçirdiğim bir gece vardır ki, o da ordumuzun İzmir’e girdiği gün Kemalpaşa’da geçirdiğim gecedir. O zaman oradan geçerken saygıdeğer halkımın, gördüğü her türlü zulüm ve saldırıya rağmen, resmimi koyunlarından çıkararak beni tanıdıklarını ve otomobilime atılarak kucakladıklarını unutmadım.
[ATANAME/ Ufkun Ötesi: 2, 3 ]
Prof.Dr. Cihan Dura
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder