Editörün Ön sözü:
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk gençliğine birince vazife olarak “Türk İstiklal ve Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmek” sözüyle özetlediği hedefi gösterirken, Türk milletine de başına getireceği yöneticilerle ilgili olarak şu hayati öğüdü vermiştir:
“Başımıza getireceğiniz insanların kanındaki cevheri asliyi tahlil etmekten bir an bile feragat etmeyin” İşte, Atatürk’ün en önemli vasiyetlerinden biri budur.
Duygusal bağlarla "Atam izindeyiz" denip duruyoruz ama Atatürk’ün bu hayati vasiyetine aklî bağlarla ne kadar bağlıyız? Yani;
Örneğin, Türk milliyetçisi, Atatürk'ün kurduğu partiye, 'Atatürk ile aynı ortak düşünce, görüşe sahip kişilerin oluşturdukları siyasal topluluğun bulunduğu çatı' sanarak oy verenler, gizli hesaplarla partiye girmiş kişilerin gizli maksatlarına oy vermekte olduklarını biliyor mu?!.. (Bkz: Y-CHP)
Ve Siyasilerin hep sıkışınca niçin Atatürkçü kesildiklerinin bilincinde mi?
- TC nin altını oymak için Atatürk'ün kurduğu partinin içine çöreklenip Atatürk'ü ve O'nun partililerini istismar ettikleri hususunu, fanatiklikten yada aklını, idrak etme melekesini kullanmamaktan dolayı ilerlemeye, üstün ahlaka [*] hizmet etmediklerinin bilgi ve bilincinde mi?
- Türk milleti, TC'nin varoluş maksadına yani “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'' ilkesi'ne ihanet ettiği için kısacası akla düşman bir duruş sergilediği için tarih önünde cezalandırılmakta olduğunun farkında mı?
[*] : Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dış politika düsturu olan ve Devlet yönetiminde ve her türlü devlet faaliyetlerinde yönlendirici bir nitelik taşıyan, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'' ilkesi, sadece bir parola değil, aynı zamanda bir üstün hukuk kuralıdır.“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi bir taraftan yurt içinde huzur ve sükûnu, güven içinde yaşamayı, diğer taraftan da milletlerarası barış ve güvenliği hedef tutar, ilke, hem iç politikanın, hem de dış politikanın temel dayanağıdır.
İslam'ın [İslam kelimesi, esenlik ve barış için Allaha teslim olmak demektir] muhtevasında da, bütün insanlığı kucaklayan bir barış mesajı vardır; paylaşım ve insana saygı vardır. Bunun bir uzantısı olarak, Kur'an'da, hiçbir ayırıma gidilmeden insanın ürettiği bütün evrensel değerler kucaklanmaktadır. Barış ve esenlik için değer üreten ve Yaratıcı'ya teslim olan, Yaratıcı dışında hiçbir kavram, kurum ve kişiye teslim olmayan bütün anlayışlar İslam’dır.
Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”, Dünyada olabilecek herhangi bir rahatsızlığın herkese zarar verebileceğini, bu yüzden de milletlerin diğer milletlerin sorunlarına kayıtsız kalamayacağını ifade eden Atatürkçülüğün bütünleştirici ilkelerindendir.
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” en geniş ve yaygın anlamı ile, teknik bir deyim olan kolektif güvenliği, milletlerarası barışın korunmasını ve devamlılığını da ifade eder.
Halk yığınları ve Yöneticileri bunları bildiği halde, akla düşman bir hal ve gidiş tutturarak, Ortadoğu ve Türkiye'yi savaşa -kan gölüne -kaosa sokturduğu için Allah (yada ne diyorsanız.. evren de diyebilirsiniz), Türkiye'den huzuru kaldırmak suretiyle insanlık tarihi önünde hesap sormakta ve sormaya devam edecektir Tarihin Diyalektiği yoluyla.
Davutoğlu’nun Musevi Kökenleri
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk gençliğine birince vazife olarak “Türk İstiklal ve Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmek” sözüyle özetlediği hedefi gösterirken, Türk milletine de başına getireceği yöneticilerle ilgili olarak şu hayati öğüdü vermiştir:
“Başımıza getireceğiniz insanların kanındaki cevheri asliyi tahlil etmekten bir an bile feragat etmeyin” İşte, Atatürk’ün en önemli vasiyetlerinden biri budur.
Duygusal bağlarla "Atam izindeyiz" denip duruyoruz ama Atatürk’ün bu hayati vasiyetine aklî bağlarla ne kadar bağlıyız? Yani;
Örneğin, Türk milliyetçisi, Atatürk'ün kurduğu partiye, 'Atatürk ile aynı ortak düşünce, görüşe sahip kişilerin oluşturdukları siyasal topluluğun bulunduğu çatı' sanarak oy verenler, gizli hesaplarla partiye girmiş kişilerin gizli maksatlarına oy vermekte olduklarını biliyor mu?!.. (Bkz: Y-CHP)
Ve Siyasilerin hep sıkışınca niçin Atatürkçü kesildiklerinin bilincinde mi?
- TC nin altını oymak için Atatürk'ün kurduğu partinin içine çöreklenip Atatürk'ü ve O'nun partililerini istismar ettikleri hususunu, fanatiklikten yada aklını, idrak etme melekesini kullanmamaktan dolayı ilerlemeye, üstün ahlaka [*] hizmet etmediklerinin bilgi ve bilincinde mi?
- Türk milleti, TC'nin varoluş maksadına yani “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'' ilkesi'ne ihanet ettiği için kısacası akla düşman bir duruş sergilediği için tarih önünde cezalandırılmakta olduğunun farkında mı?
[*] : Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dış politika düsturu olan ve Devlet yönetiminde ve her türlü devlet faaliyetlerinde yönlendirici bir nitelik taşıyan, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'' ilkesi, sadece bir parola değil, aynı zamanda bir üstün hukuk kuralıdır.“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi bir taraftan yurt içinde huzur ve sükûnu, güven içinde yaşamayı, diğer taraftan da milletlerarası barış ve güvenliği hedef tutar, ilke, hem iç politikanın, hem de dış politikanın temel dayanağıdır.
İslam'ın [İslam kelimesi, esenlik ve barış için Allaha teslim olmak demektir] muhtevasında da, bütün insanlığı kucaklayan bir barış mesajı vardır; paylaşım ve insana saygı vardır. Bunun bir uzantısı olarak, Kur'an'da, hiçbir ayırıma gidilmeden insanın ürettiği bütün evrensel değerler kucaklanmaktadır. Barış ve esenlik için değer üreten ve Yaratıcı'ya teslim olan, Yaratıcı dışında hiçbir kavram, kurum ve kişiye teslim olmayan bütün anlayışlar İslam’dır.
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” en geniş ve yaygın anlamı ile, teknik bir deyim olan kolektif güvenliği, milletlerarası barışın korunmasını ve devamlılığını da ifade eder.
Halk yığınları ve Yöneticileri bunları bildiği halde, akla düşman bir hal ve gidiş tutturarak, Ortadoğu ve Türkiye'yi savaşa -kan gölüne -kaosa sokturduğu için Allah (yada ne diyorsanız.. evren de diyebilirsiniz), Türkiye'den huzuru kaldırmak suretiyle insanlık tarihi önünde hesap sormakta ve sormaya devam edecektir Tarihin Diyalektiği yoluyla.
--
Türkiye'yi kimler yönetiyor :
Karaylar 1837 |
19. ve 20. y.y. da bir miktar Kırımlı Karait aileler Türkiye’ye göçmüşlerdir. Bunların bir kısmı kendini asırlarca sunniymiş gibi tanıtıp, bugünün Türkiyesinde üstelik A.P.de önemli konumlara gelmişlerdir:
* Ahmet Davutoğlu -Davudoff ya da Davutoğlu (Türkçe’de David’in oğlu) Bağdatta 8. asırda Karait sektini kuran Anan Ben- David ile bağlantısı olan Ünlü bir Kırım- Karait ailesinin soyadıdır. http://en.wikipedia.org/wiki/Anan_(Karaite_prince)
*Davutoğlu’nun karısı Sare (Sara), kızları Sefure ve Buke, torunu Aybike geleneksel Kırım Karait isimleri taşımaktalar. http://en.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Davuto%C4%9Flu Cemaat içi evlilik geleneğine uygun olarak Sefure bir diğer Kırımlı Karait ailesinden Özokur’ların oğlu ile evlidir. Özokur ibranice’den tercüme ile saf okuyucu (Pure Karaite) demektir.
*Damadın annesi Ahsen Özokur Forbes zenginler listesinde 960. gelen Ülker imparatorluğunun kızıdır. Ülker ailesi de Kırımlı Karait kökenlidir kaldı ki ailenin hanımağası da İstanbul Sefarad Musevisi cemaatindendir. http://www.forbes.com/profile/ahsen-ozokur http://www.forbes.com/profile/murat-ulker/#
* Recep Tayyip Erdoğan kendi ifadesine göre Batum’lu Gürcü bir etnik kökenden gelmektedir, aile Rize çevresindeki Potamia köyü orijinlidir. http://en.wikipedia.org/wiki/Recep_Tayyip_Erdo%C4%9Fan
* Karısı Emine Gülbaran Erdoğan Suriye Halep çevresinden bir Sabetay musevisidir. Aile sonraları güneydoğudaki Kürt şehri Siirt’e yerleşiyor. http://en.wikipedia.org/wiki/Emine_Erdo%C4%9Fan
* 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Suriye -Arap orijinli olup bir asır önce Kayseriye yerleşmişlerdir. http://en.wikipedia.org/wiki/Abdullah_G%C3%BCl Karısı Hayrünnisa Özyurt ise Kayserili ve Ermeni kökenlidir. http://en.wikipedia.org/wiki/Hayr%C3%BCnnisa_G%C3%BCl
*Ali Babacan da Sabetayist- Musevi orijinli İstanbullu bir aileye mensuptur. Aile bilahare Ankara’ya yerleşiyor ve güçlü bir tekstil işi kuruyor. http://en.wikipedia.org/wiki/Ali_Babacan
*Milletvekili Bülent Arınç da Egeli bir Sabetayist-musevi aile mensubudur. http://en.wikipedia.org/wiki/Bulent_Arinc
Meclis başkanı Cemil Çiçek de Kırımlı Karait bir aileye mensuptur. http://en.wikipedia.org/wiki/Cemil_%C3%87i%C3%A7ek
Türkiye’deki Sabetayist aileler hakkında ek bilgi: http://en.wikipedia.org/wiki/Sabbatean
Prof. Küçük’ün Ahmet Davutoğlu’nun etnik kökeni hakkındaki ek bilgi makalesi’nin Türkçesi: http://www.odatv.com/n.php?n=nereden-cikti-bu-kirim-tatarlari-modasi-1307091200
Kendisi de Suriyeli Sabetay musevisi kökenli olan Prof. Yalçın Küçük hk. http://en.wikipedia.org/wiki/Yal%c3%a7%c4%b1n_K%c3%bc%c3%a7%c3%bck
Prof. Dr. Murat Kunt
Traveling
Swiss Federal Institute of Technology
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder