CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Abdullah Gül'ün Colin Powell'la Yaptığı Gizli Antlaşma

"Allah, Türk yöneti̇mi̇ni̇ vi̇cdan ve adalet duygusu i̇le akıldan yoksun bırakarak cezalandırmaya karar verdi̇." -Vladimir Vladimiroviç Putin, Rusya devlet başkanı 

Yukarıdaki bu ifadeler, tarih önünde söylenmiş, Tari̇he geçen si̇yaset ötesi̇ bi̇r i̇fadedi̇r.

Ey Türk milleti,

Atatürk’ün en önemli hayati vasiyetlerinden olan, "Başımıza getireceğiniz insanların kanındaki cevheri asliyi tahlil etmekten bir an bile feragat etmeyin” uyarısını dikkate almamak ahmaklık değil de nedir?!

Putin'in ifadesini doğrulayan tarih önündeki Türk Yönetimi  [bkz: http://yuksekturkiyeideali.blogspot.com.tr/2016/03/biliyor-musunuz-turkiyeyi-kimler.html ] ve onları tekrar tekrar seçip iktidara getirmek suretiyle tarih önünde ahmak - akla düşman duruş sergileyen halkın aymazlığı ve/veya tercihi altta bulunmaktadır.

Kimler tarafından nasıl bir bela ve melanetin içine sokulduğumuzun kanıtıdır:
Abdullah Gül'ün Colin Powell'la Yaptığı Gizli Antlaşma




Dışişleri Bakanıyken Abdullah Gül’ün ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Colin Powell ile gizli bir anlaşma imzaladığı biliniyor.

Gül, Powell ile 9 maddelik gizli bir anlaşma imzaladığını gazeteci Sedat Sertoğlu’na açıklamıştı.

İşçi Partisi, bu 9 maddelik gizli anlaşmayı yayınlayarak Anayasa’ya aykırı eylemlerin odağı haline gelen AKP’nin kapatılması ve Başbakanlık koltuğunda oturan R.T. Erdoğan ve diğer hükümet üyelerinin cezalandırılmaları için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuştu.

İşçi Partisi Genel Sekreteri Ferit İlsever, tarafından 13 Nisan 2006 günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede şöyle deniliyordu:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 13 Temmuz 2003 günü düzenlediği basın toplantısında AKP Hükümetinin ABD ile yaptığı gizli mutabakatı açıkladı

Doğu Perinçek bu gizli mutabakatın hazırlanışını ve gelişmeleri şöyle açıklıyordu:

“Uzun süredir Türkiye’ye dayatılan mutabakat, ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Abdullah Gül arasındaki görüşmelerde iki sayfalık ve dokuz maddelik bir metin halinde kabul edilmiştir.

Abdullah Gül, bu gizli anlaşmayı Sedat Sertoğlu’na itiraf etmiştir (Bkz. Vatan, 24 Mayıs 2003).

Dışişleri Bakanı Müsteşarı Uğur Ziyal’ın 15-19 Haziran 2003 tarihleri arasında Washington temasları ‘Gizli Mutabakat’zemininde yürütülmüştür.

Ziyal’ın temaslarından sonra Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan özel toplantıda verdiği bilgiler de ‘Gizli Mutabakat’ile aynı yöndedir. ‘Gizli Mutabakat’, en son 2003 Haziran ayı sonunda AKP Hükümeti ile ABD üst düzey yetkilileri arasında yapılan gizli görüşmelerde sonuca bağlanmıştır.”

Açıklanan bu 14 maddelik “Gizli Mutabakat” özetle şöyledir:

1. Irak’ın kuzeyinde bulunan bütün Türk birlikleri ve Türk ordusuna bağlı özel kuvvetler, aşamalı olarak Türkiye sınırları içine çekilecek.

2. Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtlarda bulunmayacak. PKK/KADEK’in Türkiye’nin egemenlik alanı dışında takip ve bastırılması harekatlarına da son verilecek.

3. PKK/KADEK’e karşı Türkiye devletinin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için, ABD askeri makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak.

4. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK/KADEK’e karşı ABD askeri makamlarına bilgi vermeden ve izin almadan harekât yapacak olursa, ABD Hükümeti, ‘Kürt halkına karşı şiddet kullandığı ve soykırım uygulandığı’çerçevesi içinde uyarıda bulunma hakkını kullanabilecek. Bu durumda ABD gerekli gördüğü ambargo ve silahlı müdahale gibi siyasal ve askeri yaptırımları saklı tutacak.

5. Türkiye, ABD’nin İran’a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askeri harekâtlara, ABD’nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askeri birlik verecek. Türk birliklerinin komuta yetkisi, ABD komutanlığında olacak.

6. Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD’nin uygun bulduğu sayı ve kabiliyete indirilecek, özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlanacak, bütün silah ve cephane bundan sonra ağırlıklı olarak kısa menzilli taktik savunma kavramına göre ayarlanacak, Türkiye’de bulunan ABD ve NATO irtibat subaylarının görev alanları ve yetkileri genişletilecek.

7. Irak’ın kuzeyinde kurulmuş olan ve ‘Kürdistan’adı verilen devlet resmen ilan edildikten sonra Türkiye tarafından da resmen tanınacak. Türk devletinin böyle bir devletin kuruluşunu ‘savaş nedeni’sayan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ve bu yöndeki politika ve kararları kaldırılacak.

8. Abdullah Öcalan ve diğer dört lideri dışında bütün PKK/KADEK yönetici ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak.

9. Etnik grupların yasal siyasete katılmaları önündeki bütün yasal kısıtlamalar ve engeller kaldırılacak. Af yasası ile bağlantılı olarak, PKK/KADEK’e yasal siyaset düzleminde yer alma olanağı sağlanacak, hapiste veya dağda bulunan yöneticilerin siyasal mücadeleye katılmaları için gerekli hukuki ve siyasal önlemler alınacak ve uygulanacak.

10. Kamu Reformu Yasası ve Yeni Yerel Yönetim Yasaları hızla çıkartılacak, Tüdrkiye’deki Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı şehir ve kasabaların belediyelerinin özerkleşmesi süreci kararlı olarak yürütülecek.

11. Türkiye, dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter devlet yapısını terk ederek, federasyona geçecek.

12. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ‘Arafat modeli’denen uygulamayla devre dışı bırakılacak, Kıbrıs’ta Annan Planı bazı küçük değişikliklerle hayata geçirilecek.

13. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak, sık sık ortaya çıkan ‘it dalaşı’ sorunu Yunanistan rahatsız edilmeden çözülecek.

14. Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek, sınır ticaretinde Ermeniler lehinde düzenlemeler yapılacak, Ermenilerin Türkiye’ye gezilerindeki bazı sınırlamalar kaldırılacak.

Bu “Gizli Mutabakat” ın ilk adımının, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell 2 Nisan 2003 tarihinde Türkiye’ye geldiğinde, Abdullah Gül ile yaptığı özel görüşmede hazırlanan 9 maddelik bir planla atıldığı anlaşılmaktadır.

Abdullah Gül, Powell’la yaptığı bu görüşmenin perde arkasını, görüşmeden yaklaşık bir ay sonra Vatan Gazetesi yazarı Sedat Sertoğlu’na anlatmıştır.

24 Mayıs 2003 tarihli Vatan Gazetesinde de aktarıldığı gibi Abdullah Gül, Sedat Sertoğlu’na şunları söylemiştir:

“Ben bu gezileri yapmadan önce, şimdi senin oturduğun koltukta (eliyle koltuğa vurarak) ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu.

Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki.

Powell, Suriye’ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var.”

Aslında, gerek ülkemizde ve gerekse bölgemizde daha sonra yaşanan gelişmeler de dikkatle incelendiğinde -Gül tarafından da zımnen itiraf edilen- bu plan ve mutabakatın, adım adım uygulanmakta olduğunu saptamak mümkündür.

Bireysel olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın, “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenen 302, 304, 305 ve 309. maddelerinde yazılı suçları oluşturan ve ağır cezaları gerektiren bu eylemin, örgütsel anlamda parti kapatma nedeni olacağı ise açıktır.

BU HABER GAZETE VE TELEVİZYONLARDA GÜNLERCE YAYINLANMASINA RAĞMEN ABDULLAH GÜL HİÇBİR ŞEKİLDE BASIN AÇIKLAMASI YAPMAMIŞTIR VE İNKAR ETMEMİŞTİR…

.

Hiç yorum yok:

MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...