Genel anlamda gelişim ve değişim devreseldir. Bizler şimdi dünya beşeriyeti olarak da 6-7 bin yıllık(Sümerliler’den beri) bir devrenin son yıllarındayız. Devre sonları; sıra dışı olayların ortaya çıktığı değişimleri hızlandığı, yerkürenin manyetik alanının, iklimlerin değişmeye başladığı, bunlara bağlı olarak da doğa olaylarının âfet şiddetinde felâketlere ve can kayıplarına neden olduğu görülmektedir. Ancak, bu olup bitenlerin fizik dayanakları beşerî bilimin ilgili dalları tarafından, spiritüel dayanaklarının da dinsel öğreti ve inisiyatik öğretilerle beşeriyete anlatılmıştı.
Aslî İlke’nin gerekleri ve İlâhî İrade Yasaları kapsamında yeryüzünün kendi doğal gelişiminin ve değişiminin doğal sonuçları olan bu olaylardan; insanların, hayvanları ve bitkilerin etkilenmemesi elbette düşünülemez ama bu etkilenme de rastgele değil, dünyanın görülüp, gözetilmesi ve eğitilmesiyle ilgili ruhsal planın(dünya Rabbi RİM'in) kontrolu altındadır. Dünya Rabb Planı’nın kontrolu ve yönlendirmesi kapsamında, her türden toplumsal ve doğal olaylarla(özellikle de doğal âfetlerle) ilgili vazifeli varlıklar tarafından senkronize edilerek, olaylar çok yönlü olarak değerlendirilir. Dolayısıyla hidrojen âleminde (vazife planına geçiş kapısı olması bakımından) önemli bir gelişim ortamı olan dünyada bireysel ve toplumsal ve hatta küresel düzeyde her ne olursa olsun, Rabb Palanımız olan RİM’in kontrolunun yanı sıra O’nun rahman ve rahim olan kıyam ettirici(şuurda uyandırıcı) tesirliliği altındadır.
Selman Gerçeksever