CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR
İhanetler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İhanetler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Geçmişi Unutma! İşte İngilizin - Yunanın İmamları ve Torunları.. Atatürk'ün Masum Din Adamlarını Astırdığı Söylentilerine Yanıt Olan Bu Yazıyı Okumalısınız!

Atatürk'ün Masum Din Adamlarını Astırdığı Söylentilerine Yanıt Olan Bu Yazıyı Okumalısınız!

Atatürk'ün masum din adamlarını astırdığı söylentilerine ısrarla inananlara yanıt niteliğinde bir önsöz ile konuya CON SINOV ‏@lordsinov 12 May 2017 tarihli floodundan 
alınan yazıyla girişi yapalım :

"Atatürk ve annesine atılan iftiraların dışında, bir de Atatürk'ün binlerce hocayı astırdığı, dine karşı mücadele ettiği söylenir.

 Sözde hoca geçinen takımın savaş sırasında halkı nasıl kandırdığını, düşmanla iş birliği yaptığını çok iyi görmüştür.

 Şimdi bir an durun ve düşünün: 15 Temmuz'da bir takım hocalar çıkıp "Fethullah hocaya karşı sokağa inmek din düşmanlığıdır" dese?

15 Temmuz gecesi bazı hocalar Tanklara karşı durmak, dine karşı durmak gibidir, darbeye direnenlerin katli vaciptir diye fetva verseler?

Bir takım hocalar 15 Temmuz gecesi çıkıp, darbeye destek vermek İslami görevdir diye açıklamalar yapsa ne hissedilir? İnanacak mıydık?

Böyle bir durum yaşansa, darbe bastırılınca, bu hocaların okulları, şirketleri kapatılmaz mıydı? Bu hocalar hapsedilmez miydi?

Bugün Gülen'in idamını isteyenler, geçmişte Mustafa Kemal'in İngilizlerle iş birliği yapan bu sözde hocaları idam etmesine neden karşı?

Mustafa Kemal savaş bitince halkı kandıran, halkı sömüren bu üfürükçü, falcı, büyücü ve şeyh geçinenleri bitirmek için harekete geçti.

Bu sözde hoca geçinenler, askerden muaf tutuluyordu. Önce bu muafiyet kaldırıldı. Bu kimselerin kendi okulları vardı. Hepsi kapatıldı. "



"Atatürk hocaları astı" diye servis edilen fotoğrafların aslı nedir?!


Yazımızı A.Nedim Çakmak’ın "İŞGAL GÜNLERİNDE İŞBİRLİKÇİLER - HÜSNÜYADİS HORTLADI" isimli kitabından alıntıyla sonlandırmak istiyoruz:

Mayıs 1919 !

"Gece karanlığında 37 atlı, atlarının ayaklarına, ses olmasın diye sardıkları keçelerle, gizlice ve sessizce karanlığa karışarak gözden kayboldular.

Ali Osman efe ve Parti pehlivan namlı iki yiğit, Manisa cezaevinden kaçırdığı mahkumlarla beraber oluşturdukları bir akıncı mufrezesiyle, Yunan ordusunun yaklaşmakta olduğu Menemen Boğazı’na gitmektedirler. Emir, Balkan savaşlarının eski komutani Ali Çetinkaya’dandır.

Akıncılar Yund dağını aşarak, Kocadere’yi geçip Osmancalı köyünde mola verirler. Menemen Boğazı önlerinde yükselen Dumanlı dağlarının hemen ardındadır. Akıncıların hiç bir azığı yoktur. Osmancalı köylüleri sadece ekmek verebilirler. Destek alabilmek için çevrede bulunan Ortaköy, Avdal ve Bozalan köylerini dolaşırlar.

Köylülere Yunan ordusunun yaptığı mezalimler anlatılır fakat köylü çok soğuk ve ilgisizdir. Destek vermezler.

Köylülere "neden yardım etmedikleri" sorulduğunda bir köylü şöyle der;

“İyi emme, biz bir şey yapamayız. Sümbüller köyünde Şeyhimiz var. Onunla görüşmeniz

gerekir.” Akıncılar yola koyulur ve Sümbüller köyüne vararak şeyhle görüşmek istediklerini söylerler.

Halk da köy meydanına toplanır. Şeyh de yeşil sarıklı, cübbeli, saç, sakal birbirine karışmış gelir.

Parti Pehlivan söze başlar:

 “İzmir’i, Menemen’i Yunan vurdu, ezan sustu. Mala, cana, ırza

tecavüz ediyorlar. Buralara da geldiklerinde aynı şeyi yapacaklar. Direnişe destek verin!"

Köylü suskun kalır, Şeyh ise alaycı bakışla, "hoşgeldiniz, aç mısınız, tok musunuz"

demeden;

“Ben Yund dağına kadar bu köylerin tarikat şeyhiyim, bizim tarikatımız Yunan’a tek bir

kurşun atmayacak. Mehdi gelmeden de caiz değildir” dediğinde, Milisler sert tepki veriler,

silaha davrananlar olur. Arap Osman efe bağırır:

“Bunlarla başlayalım, gavurla anlaşmış gibiler.”

Parti Pehlivan milisleri durdurur. Şeyh' e sorar:

“Sizin tarikatınız Gavur tarikatı mıdır ki, gavura kurşun atmaz! Ne biçim laf edersiniz?"

Akıncı milisler, Şeyhe ve onun izinden giderek Yunan ordusuna karşı destek vermeyen,

kurşun atmayanlara lanet okuyarak köyden ayrılırlar. 21 Mayıs 1919 da Dumanlı dağlarını aşarak Menemen düzüne ulaşırlar…Yunan’lılarla çatışırlar.

İşgalci Yunan’a kurşun attırmayan Yund dağı çevresindeki köylerin şeyhi kimdir bilir misiniz?

Yunan’a kurşun atmayıp da, Yunan’a direnmeyen ve direnmeyi de önleyen, kendi Devletine baş kaldıran; Giritli, Nakşibendi tarikatından, Menemen’de Kubilay’ı vurup sonra da başını kesen derviş Mehmet namlı haindir...

İngiltere ve Yunanistan’ın da adının karıştığı, Yunanistan’da Lavrion kampında 15 haziran 1930 da tezgahlanmış olan bu kalkışmanın planlayıcıları içinde Girit’li Manisa mutasarrıfı hain Hüsnüyadis, Nakşibendi Said Molla (İngiliz Muhipleri Cemiyeti Başkanı, Kıbrıs’tan Yunanistan’a geçti), Şeyh Sükuti ve Giritli nakşibendi Derviş Mehmet, Erbilli Şeyh Esat, Giritli Sütçü Mehmet, Giritli Şamdan Mehmet, Giritli İsmail, Giritli Alioğlu Hasan, Yahudi Jozef ve diğerleri vardır.

Kalkışmayı planlayan ve uygulayanların bir çoğunun Giritli olmasi ve Nakşibendi tarikatından olmaları size bir sey ifade ediyor mu? Yunan’a direnmek icin yola koyulmus olan 37 akıncıdan ekmeği, katığı, atı, silâhı ve desteği esirgemiş olan köylü, Menemen’i “DİN ELDEN GİDİYOR” diye basacak olan bu vatan hainine destekte kusur etmemişlerdir.

Yunan askerine kurşun atmayan bu hainler, kendi ordularının subayının başını kesmekten

kaçınmamışlardır.

Sanmayınız ki 9 Eylül’de düşman denize döküldüğünde gitti, yok oldu! Giderlerken, yerlerine papaz Hristosmos yerine Derviş namlı Mehmet’i ve adamlarını vekil bıraktılar…

Onlar da bugünlere torunlarını bıraktılar …

Bunlar gavur ruhunu emanet almış ve taşımaktadır."







Yahudi oğlu darbeci Fetullah Gülen in hiç bilinmeyen 10 yönü

Altta iki video daha var. İdeali yüksek Türkiye olanlar; lütfen her ikisini de sonuna kadar ve can kulağı ile dinleyiniz.. Çünkü:

"Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur." İsmet İnönü



21 Ağu 2016 tarihinde yayınlandı

1 Akıl hastasıdır.
1976 yılında Manisa merkez vaizliği sırasında camilerde vaazlar vermektedir. Vaazlarında her zaman olduğu gibi tefsirleri çarpıtmaktadır. Kendisini bu konuda uyaran cemaat ile sürekli kavga etmiş, cemaati azarlamıştır. Bu olaylardan dolayı 2 ay Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesi yani akıl hastanesinde yatmıştır.



2 Vaazı esnasında kuranı kerimi yere atmıştır. 
Fethullah Gülen vaazı sırasında bazı söylemlerde bulunup Kuran-ı kerimi yere fırlatmıştır. Bu olay sadece bir kez değil iki kez gerçekleşmiştir. Olayların ilki iskenderunda, ikincisi ise Manisa, Salihli, karaman cami de vuku bulmuştur. Prof. Dr. Ahmet Keleş bu olaya bizzat şahit olmuştur.

3 Masondur.. 
Yeni Şafak gazetesinin ulaştığı belgelerde Mason Mahfili'nden 1972 ile 1976 yılları arasında Fethullah Gülen'e yapılan masonik toplantı davetleri bulunmaktadır. Fethullah Gülen’in masonluğunu vefat eden Said Nursinin talebesi Fethulla gülenin Üzeyir şenler doğrulamaktadır.

4 Cia in bir figürü ve projesidir.
Darbeci terörist örgütün rusya, Ukrayna ve kuzey kore gibi cia in giremediği ülkelerde okulları bulunmamaktadır. Bizzat cia eski şefi graham fuller terörist başına oturma izni verilmesini sağlamıştır. CIA darbeci terör örgütünü ivme kazandırmak finans desteğinde bulunmuştur.

5 Asıl amacı paralel din oluşturmaktır.
Paralel devlet yapılanmasının yanında asıl amaçları islamiyete alternatif yeni Paralel bir din oluşturmaktır. Ve bu sayede tüm dünya Müslümanlarını birbirine düşürecek ve oluşacak olan kaos ortamı Avrupa ve amerikanın işine yarayacaktır.

6 Vatikana gidip papa 2.jean paul un elini öpmüştür. 
Darbeci töröristlerin elebaşı 1998 yılında dinler arası diyalog safsatası için vatikana gidip papa 2.jean paul’un elini öpmüştür. Papadan direktifler almıştır. Karşılıklı birbirlerine metiyeler düzmüşlerdir. Darbeci lider ayrıca vatikan topraklarını kutsal topraklar olarak ifade etmiş, vatikanı kastederek, bir an bu kutsal topraklarda ölürsem demiştir.

7 TERÖRİST LİDER BABASININ İMAM OLDUĞUNU FAKAT YAŞADIKLARI YERDEN HALK TARAFINDAN KOVULDUKLARINI İFADE ETMEKTEDİR.
İmamlık anadoluda çok itibar gören bir meslektir. Fakat fertlerinden biri imam olan bir ailenin halk tarafından dışlanması, kovulması akıllara soru işaretleri getirmektedir. Araştırmacılar bunu fetullah gülenin anne babasının gayri Müslüm olmalarına ve gizli şekilde düşmanlara yardım yapmalarına bağlamaktadır.

8 FETHULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ YAPILANMASI MASONİK YAPILANMANIN BİR KOPYASIDIR.
Feto terör orgutu yapılanması tamamen masonların yapılanmasına benzemektedir. Masonlar amaçlarına ulaşmak için her yolun mubah olduğuna inanmaktadırlar. Darbeci fetonun da bu inançtan alta kalır bir yanlarının olmadığını rahattlıkla görebiliriz.

9 FETULLAH GÜLENİN KARDEŞİ SEYFULLAH GÜLENİN ADI YAKIN TARİHTE BİR TECAVÜZ DAVASINA KARIŞMIŞTIR. 
Darbeci terör örgütü lideri Fetullah Gülen öz kardeşi Seyfullah gülenin adı bir tecavüz davasına karışmıştır. Fakat gerek basındaki ve gerekse hukuk dairelerindeki militanlarından dolayı bu olay kamuoyuna pek yansımadan sümen altı yapılmıştır.

10 Fettullah Gülen Bir yahudidir. 
Internetdeki normal kimlik bilgilerine bakıldığında Darbece Fettullah Gülenin anne adın kimi kaynaklarda Refia ve diğer bazı kaynaklarda Rabia olarak geçmektedir. Halbuki Darbeci Fettullah Gülen 1986 yılında almanyaya gitmek için pasaport istek formu doldurmuş bu formda ise anne adını bir Yahudi ismi olan Rabin olarak ifade etmiştir.



Intuit256 by Kevin MacLeod is licensed under a Creative Commons Attribution licence (https://creativecommons.org/licenses/...)
Source: http://incompetech.com/music/royalty-...
Artist: http://incompetech.com/
Classic Horror 1 - Dark World by Kevin MacLeod is licensed under a Creative Commons Attribution licence (https://creativecommons.org/licenses/...)
Source: http://incompetech.com/music/royalty-...
Artist: http://incompetech.com/
Deep Haze by Kevin MacLeod is licensed under a Creative Commons Attribution licence (https://creativecommons.org/licenses/...)
Source: http://incompetech.com/music/royalty-...
Artist: http://incompetech.com/






.

İHANETLERİN YENİDEN ZİRVE YAPTIĞI BİR DÖNEMDEYİZ

BİR İHANETİN ANATOMİSİ..

ÇERKEZ ETHEM İHANETİNİ AYRINTILI BİR BİÇİMDE ANCAK ÖZET OLARAK ANLATIYOR BU GÜNE KADAR SÖYLENEN YALANLARI BİTİRİYORUZ

Sevgili Okurlar,

Öncelikle bir hususu dile getirelim. Çerkez Ethem'in isyanı veya ihaneti diğer Çerkezleri bağlamaz. Her kesimde hain de kahramanda olabilir.

Nitekim ileriki sayfalarda bahsedeceğim gibi Çerkez Ethem'in davranışına en büyük tepkiyi gazetelere verdikleri ilanlarla Çerkezler koymuştur.

Kendisi ihanetin içinde olmayan hiç bir vatandaşımızı hiç bir surette incitmek gibi bir niyetimiz yoktur.
Bu olayı anlatmakta ki sebebimiz Vahidettin hadisesi gibi arada bir ısıtılarak Atatürk düşmanlığına malzeme yapılmak istenilmesi ile ilgilidir.

Nitekim 09.11.2014 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Kafkas Diasporası, Bursa Çerkes Kültür Derneği, Bursa Dostluk Kulübü tarafından gerçekleştirilen törende resimde gördüğünüz dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Eşinin de Çerkes olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor:



Bülent Arınç

"Türkiye’de hiçbir vatansever, resmi ideolojiye kendini kaptırmış 3-5 kişi dışında Çerkes Ethem’e hain diyemez. Bence bu parlamentoda bulunup da Çerkes olduğunu iddia eden milletvekilleri için büyük bir ayıptır. Bir kanun teklifine gerek olmayabilir, ama bir meclis araştırması komisyonu kurulması çok isabetli olur. Yani önümüzde çok az bir zaman kaldı. Yetişir mi yetişmez mi bilmiyorum ama bir meclis araştırma komisyonu kurulsa, tarihi araştırsa sonunda Çerkez Ethem’in ne kadar masum olduğu,  milletini seven ne kadar büyük bir vatansever olduğu, istiklal mücadelesinde vatanı için hayatını nasıl ortaya koyduğu apaçık ortaya çıkacaktır. Bunu bir fikir olarak söylüyorum. Şu anda meclis araştırmasından başka bir faaliyet aklıma gelmedi. Bugünden sonra bunu gerçekleştirmek üzere talimat vereceğim. Bu konuda parlamentoda hangi arkadaşımızı olursa bir 20 kişi imza atacak. Çerkes Ethem komisyonunu hep beraber kurar ve sonucunu hep birlikte alkışlarız" diyordu.

Bülent Arınç'ın deyimiyle " Resmi ideolojiye kendini kaptırmış ancak milyonlarca Atatürkçü Cumhuriyetçi Türkçü den" biri olarak ÇERKEZ ETHEM İHANETİNİ ÖZET OLARAK ANCAK TÜM BOYUTLARIYLA anlatıyoruz.

Çerkezler:

Çerkezlerin Rusların Kafkasya’da katliama başlamaları üzerine canlarını ve namuslarını korumak için Anadolu’ya gelmişlerdir.

Osmanlı'da yabancılarla evlilik teamül haline gelmişken 19 yüzyılda daha ziyade Çerkezlerle evlilik yoluna gidilmiştir.

Bu durum özellikle Saray ile akrabalık bağlarını kuvvetlendirmiş Askerliğe meyilli Çerkezlerin askeri okullara girmesini kolaylaştırmıştır.

20 Yüzyılın başlarında Osmanlı Ordusunda Osmanlılığa bağlı Çerkezlerin yoğunlukta olduğu subay kadrosu gelmiştir. Bu durum bu güne kadar süregelmiş devletin pek çok etkin makamında yürekli vatansever Çerkezler yer almış görevlerinde başarılı olmuşlardır.

Genelkurmay başkanlığı Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yapmış Atatürkçü Vatansever Çerkezler vardır Atatürk yolunda mücadele etmektedirler.

Çerkez Ethem 

ÇERKEZ ETHEM AYAKLANMASI KENDİ BAŞARILARINI BİLE HAZMEDEMİŞ BİR ASKERİN KARDEŞLERİNİN KIŞKIRTMASIYLA İHANETE SÜRÜKLENİŞİNİN DRAMIDIR.

Çerkez Ethem, Bandırma yakınlarındaki Emreköy’ de 1886’da doğmuştur. Babası, Kafkaslardan buraya göçmüş olan Çerkez ailelerinden Ali Bey’dir.
Çerkez Ethem


Çiftlik sahibi olan ve değirmencilik yapan Ali Bey’in beş oğlu olmuştur. Ethem bunlardan en küçüğüdür. İki ağabeyi daha önce şehit olmuştur.

Diğer iki ağabeyi kaderlerini Ethem’le birleştirmişlerdir. Reşit Harp Okulu’nu 1901’de, Tevfik ise 1902’de bitirmiştir.

Ethem Rüştiye’yi bitirdikten sonra gizlice İstanbul’a gidip, Küçük zabitan Mektebi’ne kaydolur ve Astsubay olarak ordu saflarına katılır.

Balkan Harbi’nde ve I. Dünya Savaşı’nda hem tecrübe kazanır hem de yararlı hizmetler yapar. Teşkilat-ı Mahsusa'da gerekli eğitimi görür.

Süvari neferi olarak başladığı askerliği çavuş olarak bitiren Ethem Rauf Orbay tarafından Teşkilât-ı Mahsusa'ya katılması için gönderilir. Savaş bitince Bandırma'ya ailesinin yanma gelen Ethem'in askerlikle ilişkisi de bitmiş Balıkesir yöresinde şakilik yapmaktadır.

• Muhittin Ünal, Kurtuluş Savaşı'nda Çerkezler'in Rolü, İstanbul 1996, s: 169. Cemal Kutay, Çerkez Ethem Dosyası, c: 1, İstanbul 1977, s: 43. • Ahmet Efe, Çerkez Ethem, İstanbul 2006, s: 4, ve devamı Türk İstiklal Harbi, c:6, İstiklal Harbinde Ayaklanmalar (1919-1921)

Subay Okulu Konusu

Bazı kaynaklarda Ethem'in Balkan Harbinde İstanbul'a gelerek Bakırköy'deki Süvari Subay Okulu'ndan teğmen olarak mezun olduğundan bahsedilir.

Çerkez Ethem konusunda yaklaşık 800 sayfalık bir belgesel yazan Ahmet Efe, teğmenlik meselesini Genelkurmay Başkanlığı'na sormuştur.

Genelkurmay Başkanlığında verilen cevap şudur: Bakırköy’de öyle bir okul yok, onlardan da teğmen değil onbaşı yetişiyor.

(Ahmet Efe, Çerkez Ethem, İstanbul 2007,, s:4,)
(Necati Çetinkaya), Kurtuluş Savaşı'nda İrticai Olaylar ve İç İsyanlar, İstanbul 2003. Çetinkaya, li,Millî Mücadele Dönemi Hatıraları,Ank1973
(Ahmet,Efe, Efsaneden Gerçeğe Kuşçubaşı Eşref, İstanbul 2007, Bengi Yayınları. Rauf Orbay, Cehennem Değirmeni, Siyasi Hatıralarım, c:1,s: 79)

Eşkıyalık Başlıyor

Ethem'in eşkıyalık yaptığından Rauf Orbay da haberdardır. Orbay, Dahiliye Nazırı Ali Fethi Bey'in şikâyet ettiği eşkıyanın Çerkez Ethem olduğunu anlayınca Ethem'in ağabeyi Reşit'e bir telgraf çekip, kardeşine ihtarda bulunmasını aksi holde kuvvet kullanılacağını ihtar eder.

Orbay, gerisini şöyle anlatır:

"..REŞİT BEY'İN CEVABI GELMEDİ,MÜTAREKE MÜZAKERESİ SIRASINDA TUHAF BİR TESADÜFLE YOLUM BANDIRMADAN GEÇİYORDU. ORAYA VARDIĞIMDA REŞİT BEY'İ İSKELEDE BENİ BEKLER BULDUM.

TELGRAFIMDAKİLERİ KARDEŞİNE ANLATTIĞINI VE ONUN ŞAHSİ GOCUNMALAR TESİRİYLE YAPTIĞI İŞLERDEN VAZGEÇTİĞİNİ VE ARTIK BU GİBİ HAREKETLERDE BULUNMAYACAĞIM TEMİN ETTİ. BÜYÜMEK İSTİDADINDA OLAN BU VAKIA BÖYLECE SÖNDÜRÜLMÜŞ OLDU." ETHEM 12 ŞUBAT 1919'DA İZMİR VALİSİ RAHMİ BEY'İN OĞLU ALPARSLAN'I KAÇIRIP, 8 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU SERBEST BIRAKMAK İÇİN 50 BİN LİRA İSTEYECEKTİR.
(İstihbarat Başkanı Hüsamettin Ertürk,İki Devren perde arkası s:456)

İZMİR VALİSİ RAHMİ BEY Kİ, CESUR, ENERJİK,VATANSEVER BİR İDARE AMİRİDİR.

ETHEM, ALPARSLAN'IN ANNESİ NİMET HANIM'A İKİ MEKTUP GÖNDERİR. BİRİNCİSİNDE PARA GELMEZSE ÇOCUĞUN BAŞINI ÇUVAL İÇİNDE GÖNDERİLECEĞİNİ SÖYLER.

İKİNCİ MEKTUPTA RAHMİ BEY'İN "ÇERKEZLİĞİ KÜÇÜMSEDİĞİNDEN" BAHSEDİLMEKTEDİR.
(Ahmet Efe, Çerkez Ethem, İstanbul 2007, s: 29.)

HİÇBİR YİĞİDE, EFEYE, ÇETEYE YAKIŞMAYAN BU ÇOCUK KAÇIRMA VAKASI, ETHEM'İN, RAUF ORBAY'IN İKAZINDAN SONRAKİ YEGANE İCRAATI DEĞİLDİR.

Haraç almak, belki de el koymak için Von Hernstra adında bir Hollandalı’nın Cuma Ovası ile Ayrancılar arasındaki çiftliğini basmıştır.

SON GÜNLERDE CUMHURİYET KARŞITLIĞI AMACIYLA KULLANILAN BÜYÜK TÜRK ZAFERİ KUT-ÜL AMARE SAVAŞI'NDA ESİR ETTİĞİMİZ VE İSTANBUL BÜYÜKADA'DA TUTULAN İNGİLİZ GENERAL TOWSHEND'İ KAÇIRMAYA TEŞEBBÜS ETMİŞTİR.

Bir Çerkez çavuş, nice esir Türk generaline karşı elimizde koz olarak tutuğumuz bir İngiliz generalini niye kaçırmak ister?

Çerkez Ethem Hasan Tahsin’e:

“GENERAL TOWSHEND'İ ÇERKEZ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNAN YÜKSEK İNGİLTERE DEVLETİNE ÖVÜNÇ VERİCİ HİZMETTE BULUNMAK İÇİN BU EYLEMİ YAPTIK"demiştir.

Hasan Tahsin :

“ETHEM'İN İNGİLİZLERE OLAN BAĞLILIK VE SAYGISINI GÖSTERMEK İÇİN İTTİHATÇI VALİ'NİN OĞLUNU KAÇIRDIĞINI" ileri sürmüştür.

Kuva-i Seyyare Başarıları

Arkadaşlar Ordularımız İngilizlerle Savaşırken ETHEM VE H.TAHSİN İSE İNGİLİZLERİN KENDİLERİNDEN ÖVÜNÇ DUYMALARNI SAĞLAYACAK İŞLER YAPMAKTADIR!

Rauf Bey ve Miralay Bekir Sami Bey 23 ve 25 Mayıs 1919 tarihlerinde Bandırma’ya giderek Çerkez Ethem’i göreve davet etmişlerdir.

Çerkez Ethem birkaç gün içinde çoğu akrabası ve arkadaşı olan on kişi ile Salihli kasabasına gelmiş ilk karargâhını burada kurmuştur.

Enver Paşa ve Eşref Sencer Bey, ileride yapılacak bir mücadele için Eşref Bey’in Salihli’deki çiftliğine para ve silah stoku yapmışlardır.

Çerkez Ethem’in kuvvetleri bu sebeple silah ve cephane yönünden sıkıntı çekmemiştir. Çerkez Ethem kısa sürede kuvvetlerini arttırmıştır.

Ethem Bey’in Yunanlılarla Ödemiş’in işgalinden sonra Bozdağ yaylalarında durdurmuşlar sıcak temaslar gerçekleştirmiştir.

Kuvve-i Seyyare bir yandan cephede Yunan işgaline karşı savaşırken diğer yandan da iç isyanları bastırmakla meşguldür.

Bolu, Düzce, Adapazarı, Anzavur ve Çapanoğlu isyanlarının bastırılmasında Ethem’in gösterdiği başarı azımsanmayacak kadar önemlidir.

Zamanla Kuva-yı Milliye birliklerinin sayısının çoğalması ihtiyaçları artırmış başı bozukluk eşkıyalık gibi sorunlar ortaya çıkmıştır.

Batı Anadolu’da toplanan kongrelerde Kuva-yı Milliye’nin ihtiyaçlarının temini birtakım esaslara bağlanmıştır. Ancak olaylar devam etmiştir.

Tekrar ediyorum Objektif olarak tarihi anlatmak Türk gençlerinin aldatılmasını önlemek gibi bir çalışma içindeyiz. Yıllar önce devlet kademelerinde en yüksek mercide hizmetler vermiş halen 83 yaşında Atatürkçü faaliyetler yürüten bir ağabeyimiz Çerkez’dir.

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından ayrılırken Türkeli dergisinde üç hafta süren sohbetimizde Atatürk'ü anlatmış özel sehbetemizde sormam üzerine :

“Taner Bey ben bu memlekette en yüce görevleri yaptım BEN ÖNCE TÜRK'ÜM SONRA MÜSLÜMAN EN SONUNDA ÇERKEZİM ANCAK BENİM VATANIM BURASI ÖZETLE BEN TÜRK'ÜM BAŞKA KİMLİĞE GEREK YOK" demiştir.

Sevgili Okurlar,

Bu gün Devlet hizmetinde buLunan veya bulunmayan Çerkezlerin Türk Devletinin ilelebet yaşaması mücadelesi verdiğine yürekten inanıyorum Ancak bu sözde İslamcılık maskesinin peşine takılmış giden Bu sebeple Türk düşmanlığı tuzağına düşenleri tasvip etmediğimi de ifade ediyorum”

Bu gün her konuda Türk Milletine ve Türk Milliyetçiliğine hizmet veren şahsiyetler olmuş ve olmaya da devam etmektedir.Anlatmakta olduğumuz konu başında da dediğimiz gibi.

Çerkez Etem ile ilgili anlatacaklarımız bu konuyu tersten işleyerek Atatürk düşmanlığı yapılmasına gösterdiğimiz tepki ile ilgilidir.

Çerkezlerin anlatılmayan Tarihi Kimmerler M.Ö.1700'lerden M.Ö.700 yılına kadar 1000 yıl Tüm Kafkaslara egemen olmuştur Daha sonra İskitler yerleşmiştir.

Arkasından gelen Hunlar Avarlar Göktürkler tuna Bulgarları Sabirler Hazarlar Uzlar Peçenekler toplam üç bin yıl Kafkaslara hakim olmuştur.

Çerkezlerin kendine has bir boy olduğunu bile farz etsek Tarihi vesikalarla 4000 yıl boyunca Türklerle Çerkezlerin kaynaşmadığı söylenemez.

Bu gün dil farklılıkları vardır Geniş bir Coğrafyaya dağılmış binlerce yıl değişik tesirler altında kalınmıştır dil ve lehçe değişmiştir.

Bu gün Çuvaşça ile Kürtçe birer lehçedir ve çok benzerdir. Türk dünyasında da lehçe farkları vardır Bu sebeple binlerce yıl birlikte yaşamış toplumların birbirlerine yakınlık ve birlik duygularını kaybetmemesinde fayda bulunmaktadır. Aksi hepimiz için kayıp ve zarar olur.

Kuvve-i Seyyare Dönemi

Çerkez Ethem’e rağmen düzenli ordu kurulur ve Kuvve-i Seyyare de Batı Cephesi Kumandanlığı’na bağlı olarak varlığına devam eder.

Ordu Komutanı Ali Fuat Paşa ile düzensiz birlikler arasında çeşitli zamanlarda husumetler söz konusu olmuştur. En son 24 Ekim 1920’de Yunanlılara karşı yapılan Gediz Taarruzunda M. Kemalin ikazına rağmen taarruz gerçekleştirilmiş ve mağlup olunmuştur.

Disiplinsizlik,Ethem'in Düzenli ordu birliklerine katılmamak istemesi Ordu komutanları ile olan çekişmeleri TBMM sıkıntı yaratmaktadır.

Burada bir hususu anlatmakta yarar var Bir devlet zafiyete düştü mü eşkıyalık başlar.Atatürk Kurtuluş savaşında çaysız şekersiz kalmıştır.

Sivasta Osmanlı Bankasının önerisine rağmen para alınmamış çalışma arkadaşları maaşlarını kırdırarak para çekmişler yola devam edilmiştir.

Yaşanılan ekonomik sıkıntılarla ilgili bir sürü hatırat var konu dağılmasın ancak hiç kimse giderek birisinin kapısını çalmamıştır.

Ethem'in Kardeşleri ve TBMM'ye Yönelik Konuşmaları

ETHEM VE KARDEŞLERİNİN HAYALLERİ BÜYÜMÜŞ KÜTAHYA 'DAN AFYON ISPARTA HATTA KONYA'YA KADAR GENİŞ BİR ALANDA DEREBEYLİK KURMAK İSTEMİŞLERDİR.

YOZGAT AYAKLANMASI SIRASINDA ANKARA'YA ÇAĞIRILANETHEM,MUSTAFA KEMAL VE FEVZİ PAŞA ALBAY İSMET'İ TEMBELLİKLE SUÇLAYABİLECEK KADAR İLERİ GİDER

Ethem devamla şunları şöyler:

“ORTAANADOLU'DA HİÇBİR ECNEBİ İLE VE İSTANBUL HÜKÜMETİ İLE İRTİBATI KALMAYAN YOZGAT İSYANINI SÖNDÜRMEKTEN bile ACİZSİNİZ.”der.

"KOCA ANADOLU'DA HAREKÂT-I MİLLİYEMİZ NÂMINA NEDEN ESASLICA BİR, HAREKET GÖRÜLMEDİ VE NİÇİN MERKEZİNZİ TAKVİYE EYLEMEDİNİZ"der.

"ANLADIĞIM ŞUDUR Kİ, BİDAYETTEN BERİ HÂLÂ VAZİYETİ KAVRAYAMADINIZ. VE YAHUT ŞAHSİ VE DAHA EHEMMİYETSİZ ŞEYLERLE MEŞGUL OLUYORSUNUZ".

"HEYET-İ TEMSİLİYE VE ANKARA HÜKÜMETİ NÂMINA YAPTIĞINIZ TAMİMLERLE, TEBLİĞLERLE,KONFERANSLARLA HERŞEY OLUP BİTİVERECEK SANDINIZ"der.

Görüldüğü gibi Anadolu'nun teşkilâtlandırılmakta ve millî odunun kurulmakta olduğundan haberi bile bulunmadığı anlaşılan Ethem bir tek hesap hatası yapmadan Türk Kurtuluş Savaşı'nı örgütleyen Mustafa Kemal Paşa'ya akıl vermeye cüret etmekle kalmamış, ömrü harp meydanlarında geçen Gazi'den,Ali Fuat Paşa'nın emrine girmesini isteyebilecek kadar bigane bir teklifte bile bulunmuştur.

Aynı dönemde stratejik bir faaliyet güden sabahlara kadar çalışarak ilmik ilmik bir ordu kurmayı başaran güneydeki Antep Maraş Savunmalarını hazırlayan ve zamanla yarışan Mustafa Kemal Paşa, bu patavatsız hareketleri sabırla dinleyerek Ethem'in Cahilliğine vermiş cevap verdirmemiştir.

ETHEM,YOZGAT İSYANININ BASTIRILMASINDAN SONRADİVAN-I HARP MAHKEMESİ KURAR. AĞABEYİ YÜZBAŞI TEVFİK'İ HARP DİVANI'NIN BAŞKANLIĞINA TAYİN EDER.

BU DİVAN, ÂSİLERİ GÜYA YARGILAYARAK 12 KİŞİYİ İDAM EDER. YOZGAT MUTASARRIFI’IN HAPSE ATTIRIR.ATATÜRK BU DURUMA ÇOK ÜZÜLÜR VE İÇERLER.

ETHEM VE KARDEŞİ YÜZBAŞI TEVFİK NE KADAR ASKERÎ VE MİLLÎ KUMANDANIMIZ VARSA RÜTBE VE MEVKİLERİNE EHEMMİYET VERMEKSİZİN DAVRANMAKTADIR.

ETHEM VE KARDEŞİ TÜRK ORDUSU'NDA HİÇBİR DEĞERLİ ZABİTİN BULUNMADIĞINI PERVASIZCA SÖYLEMEKTE ÖNÜNE GELENİ AŞAĞILAMAKTA AĞIR HAKARET ETMEKTEDİR.

Nutukta

"DOĞRUDAN DOĞRUYA VALİLERE VE HERKESE EMİRLER VERİYORLAR UYMAYANLARIN İDAM EDİLECEĞİNİ DE İLÂVE EDİYORLARDI!"deniyor.(c 2,s:469,470)

Atatürk düşmanlarına göre göre Mustafa Kemal ahde vefasızın teki olup Çerkez Ethem ve kardeşinin hakkını resmen yemiş ve kasıtlı dışlamıştır.

Oysa Mustafa Kemal ve silah arkadaşları Çerkez Ethem ve kardeşini öncesinde defalarca uyarmıştır.Atatürk özellikle korumuştur ancak bilemedi.

Ethem'e kendilerini kışkırtan kişilerin dolduruşlarına gelmemeleri konusunda sürekli dikkatli olmaları çağrılar yapıldı.Kardeşi hiç Anlamadı.

Ethem'in kardeşi Reşit Bey'in oldukça kibirli karakter yapısı bu yeni duruma adapte olmalarına fevkalede engel teşkil etmektedir.

ETHEM VE KARDEŞLERİ DÜZENLİ ORDUYA GEÇİŞTE ÇIBAN BAŞI OLMAK VE MİLLİ MÜCADELE LİDERLERİNİ KÜÇÜMSEMEYE KALKIŞMAKLA FEVKALEDE HATA ETMİŞLERDİR.

Vali Meselesi

Ethem ve Kardeşi Tevfik Bey Çapanoğullarına hoş görülü davrandığı gerekçesiyle Ankara Valisi Yahya Galip Beyi yargılamak üzere Yozgat'a ister.

Ethem Bey Vali Yahya Galip Beyin gönderilmemesi üzerine Atatürk'e telgraf çekerek derhal Valinin gönderilmesini ister.

Mustafa Kemal fevkalade hizmetleri oldu dediği Valiyi göndermez Ethem bunun üzerine"MUSTAFA KEMAL'İ MECLİS'İN KAPISINDA ASACAĞINI" söyler.

Bu arada Yunan taarruzu başlar Mustafa Kemal Çerkez Ethem'e cepheye gitmesini ister Ethem "GİTMİYORUM" der Türk köylerini yağmalamaya başlar.

Köylerden topladığı hayvanlarla birlikte Ankara’ya gelir ve pazarda sattırır. ANKARA'DAN ESKİŞEHİR'E KADAR İSTEDİĞİ EVLERİ BOŞALTARAK gider.

10-11 Temmuz 1920 gecesi Albay Refet Bey İsmet Beye gönderdiği telgrafta Ethem beyin YOL BOYUNCA TALAN ETMEDİĞİ YER KALMADIĞINI söyler.

Hatıratlarda "ÇERKEZ ETHEM'İN GİTTİĞİ HER YERDE MAL VE SANDIKLARI ÖZEL MUHASEBE VEZNELERİNİ BOŞALTTIĞI" söylenmektedir.

Millet Miclisi 18 Eylül 1920'de İstiklal Mahkemeleri kurulmasını hainler vecasuslar hakkında yargılanmadan karar verilmemesi kararlaştırılır.

ETHEM VE TEVFİK BEYLER BU KONUDA DA ISRARCIDIR YARGILAMA YAPILMADAN CEZANIN VERİLMESİNİ İSTEMEKTEDİRLER.

Düzenli Ordu Dönemi

Ethem Ankara Hükümeti’ni hafife alırken Reşit:

"DÜZENLİ ORDUNUN İFLAS ETTİĞİNİ KUVVETLERİN GELİŞİGÜZEL İDARESİNİN GEREKTİĞİNİ"söylemektedir.

Özetle düzenli ordunun kurulup, Kuva-yı Millîye güçlerinin tasfiye edilme kararı, Çerkez Ethem’i rahatsız etti. Batı Cephesi Komutanlığı’nın emri altına girmeyerek, bağımsız bir kuvvet gibi davrandı ve Ankara Hükümeti ile karşı karşıya geldi.

Ethem ve kardeşleri hızla asker toplamaya girişirler 25 aralık 1920'de Meclis Hükümetin haricinde asker toplanamayacağını ilan eder.

Ethem yine asker toplamaya devam eder ve Karacaşehir’de Karakeçili adında bir müfreze teşkil eder 17 Kasım 1920'ye kadar müfreze bilinmez.

Batı cephesi Komutanlığı Ethem'in kurduğu müfrezeyi denetlemek ister. Reşit Bey talepleri reddeder. Bu "BİZ KOMUTANLIĞI TANIMIYORUZ" demektir.

21 Kasım'da Batı cephesi komutanlığına,

"Umum Kuvay-ı Milliye Komutan vekili Tevfik adıyla Br rapor gelir. ETHEM KENDİNİ KUMANDAN” ilan etmiştir. Tevfik beyde Kumandan vekili! Gelen raporda

”Düşmanın Çodak Umurbey'den geldiği Gördes halkının düşmana yardım ettiği”söylenmektedir. Halbuki düşman ortada yoktur. Cephe komutanlığı bu duyurunun köyleri yağmalamak için uydurulduğunu anlamıştır. BU İSYANDIR ancak ilerisi vardır.

Mustafa Kemal halen Ethem'in genel Komutaya dahil olmasını istemektedir. Reşit Masayı yumruklar "BİZ EMİR ALTINA GİRMEYİZ" der.

Çerkez Ethem ve Meclis’le İlgili Sorunları

Ethem daha da ileri gider 29 ARALIK 1920'DE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİ TANIMADIĞINI TELGRAFLA İLAN EDER. Bu arada Ethem Komünist Yeşil Orduya girmiş KOMÜNİSTLERDE ETHEM VASITASIYLA HÜKUMETE EL KOYMAYI planlamışlardır Sovyet temsilcileri ve Mustafa suphinin Baküdeki temsilcileri ile temas halinde olan Ethem Anadoludaki en iyi matbaayı alarak gazete çıkarır.

Ethem Mecliste bir gün "BİZ FEDAKARCA DAVRANIYORUZ YUNANLILARLA BİRLİKTE DE KALABİLİRDİK! VENİZELOS İLE DİZ DİZE DE OTURABİLİRDİM" demiştir.

Diğer Efeler

ETHEM VE TEVFİK BEY YÖRÜK ALİF EFEYİ DEMİRCİ MEHMET EFEYİ VE DİĞER EFELERİ MUSTAFA KEMAL'E KARŞI ÖRGÜTLEMEYE KALKACAKTIR.

REŞİT NÖBETÇİLERİ İTİP KALKARAK GENELKURMAY BAŞKANI İSMET 'İN ODASINA SİLAHLI ADAMLARI İLE GİREBİLMEKTE BİNBAŞILARI TUTUKLAYABİLMEKTEDİR.

Tevfik Bey "BİZ İSTEDİĞİMİZ KOMUTANI ALIR İDAM BİLE EDERİZ" derken Konya köylerini soymalarını önleyen Fahrettin Altay'a kin beslemektedir.

Fahrettin Altay Ethem'in Köyleri talan ederken

“İSTEDİKLERİNİ VERMEYENLERİ YAKTIRMAKTA OLDUĞUNU SÖYLEMEKTEDİR" (Fahrettin Altay S 252)

İsyan Arkadaşlar”İSYANDA HAKLI”denilen Çerkez Ethem ve kardeşleri işte bunları yapmıştır İNSANLARI SOYMANIN DİRİ DİRİ YAKMANIN neresi savunulur ki ?

Çerkez Ethem Suikasti Son Anda Önlenir

Kütahya Mutarasarrıf Vekili Kadı Ahmet Efendiyi ayaklarına çağıran Ethem bey ve kardeşi Gelmeyince Kadı Efendiyi asmaya kalkacaklardır.

Maliye Bakanı Ahmet Ferit Tek'i kaçırmaya kalkan Çerkez Ethem'in Atatürk'e öldürmek için iki defa teşebbüse geçtiğini -Kılıç Ali-yazmaktadır.

M.Kemal bir geceZühtü beyle istasyona giderken Ethem'in 15 adamı önlerini kesmek ister Zühtü bey hızlı davranır gaza basar badire atlatılır.

ÇERKEZ ETHEM'İN MUSTAFA KEMAL'İ ÖLDÜRMEK İÇİN GİRİŞİMİNİN HİÇ BİR SURETTE BAĞIŞLANMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. BU İHANET DEĞİLDİR DE NEDİR?

MUSTAFA KEMAL YATAĞINDA YATMAKTADIR ÇERKEZ ETHEM BİRDEN M.KEMAL'IIN ODASINA YÖNELİR O ANDA ADAMLARI MERDİVEN SAHANLIĞINA KADAR ETRAFI TUTAR.

MUSTAFA KEMAL ETHEM ODAYA GİRERKEN ELİNİ SAKİNCE YASTIĞIN ALTINA ATMIŞ SİLAHINI KAVRAMIŞTIR BİLE ETHEM'İNDE ELİ KAKMALI TABANCASINA YAKINDIR.

ETHEM SAKİN BİR ŞEKİLDE KENDİSİNE BAKAN M.KEMALİ YASTIĞIN ALTINDAN KENDİSİNE ÇEVRİLMİŞ BİR NAMLUYU GÖRÜNCE ELİNİ SİLAHINDAN YAVAŞÇA ÇEKER.

MUSTAFA KEMAL'İN YAVERİ İ.HAKKI BEY KOŞARAK DIŞARIDAKİ BİRLİKLERİN KOMUTANINA HABER VERİR BİNA HEMEN KUŞATILIR ATEŞ EDİLECEĞİ İHTAR EDİLİR. Çerkez Ethem'in adamları tepeden tırnağa silahlıdır.Ancak gelen dışarıdan birliklerin yaptığı ihtar ve Mustafa kemalin rahat tavrı, eli silahına yaklaşınca Mustafa Kemal'in kendisini anında vuracağını anlayan Ethem muhafızlarına Çerkezce "DURUM TEHLİKELİ VAZ GEÇİYORUZ"

der.M.Kemal'e ise "İsmet beyin görevden alınmasını istemeye gelmiştim" der. Mustafa Kemal yastığın altında Ethem'e yönelmiş silahla "Hayır"der.

Ethem "PAŞAM HATIR SORMAK İÇİN GELMİŞTİM YANLIŞ ANLAMAYIN"der HIZLA ODADAN ÇIKAR Ethem odasını basarak öldüreceğini sandığı Mustafa kemal'in hayatı cephelerde geçmiş bir bir kahraman olduğunu muhtemelen anlamıştır.

Ancak en önemlisi Mustafa Kemal'in kendisinden korkmadığını görür ve o çekinceyle maruzatını ifade etme bahanesine sığınır.

MECLİSİ TANIMAYAN HARAÇ VERMEYENLERİ YAKAN KURTULUŞ SAVAŞININ ÖNDERİNİN ODASINA BİR PUNDUNU BULARAK SİLAHLI ADAMLARIYLA GİREN BİR ETHEM!!

Çerkez Ethem Kuvvetleri Dağıtılıyor

M.Kemal 25 Aralıkta çekilen telgraf neticesinde 27 Aralıkta Albay İsmet ve Refet Bey'e Etem kuvvetlerini dağıtılması talimatını verir.

Bu arada Ethem'in adamlarından Bekir Bey yunanlı Generallerle temastadır.1920 yılı Ekim ayında Ethem'in Yunan ordusuyla işbirliği hızlanmıştır.

Ethem'in bulunduğu mıntıka kontrole alınmış M.Kemal, "3 Aralık 1920 tarihli şifre ile Ethem Beyin Çerkez ve Abhazları tahrik ettiğini"bildirir. Özetle Yunanlılar Çerkez Ethem Batı komutanlığı çekişmesinden istifade ile 6 Ocak 1921'de Bursa'dan Eskişehir ve Afyona doğru saldırıya geçer.

Aynı anda Çerkez Ethem Kuvvetleri de saldırıya geçerler 7 Ocakta Ethem Kuvvetleri tarafından Gediz'e topçu ateşi açılır.

Yunanlara Sığınma Olayı

Yunan uçakları Ethem'in "teslim olmalarını ihtar eden" bildirilerini atmaktadır.

BU ARADA TEVFİK AKHİSAR'DA YUNAN KOMUTA MERKEZİNDE BİRLİKTE OLMA VE SIĞINMA ŞARTLARINI İÇİNE ALAN PROTOKOL İMZALAMAKLA MEŞGULDUR.

Ethemin uçaklardan atılan bildirilerinde:

"EY ASKERLER ŞERRE ALET OLMAYINIZ UHREVİ VE DÜNYEVİ MESULİYETTEN KORKUNUZ"deniliyordu.

AYAKLANMA DEVAM EDERKEN ETHEM'İN İHANETİNİ HAZMEDEMEYEN KOMUTANLARINDAN KAPLAN NACİ MİLLİ KUVVETLER SAFINA GEÇECEKTİR.

KAPLAN NACİ 100 CİVARINDA ATLISIYLA GERİ DÖNER VE ANKARA HÜKÜMETİNE TELGRAF ÇEKER.

Kaplan Naci Telgrafında, " HÜKÜMETE İSYAN TÜRK MİLLETİNE İHANET YUNANLA İTTİFAK GİBİ İĞRENÇ HAREKETLERE KATILMASININ MÜMKÜN OLMADIĞINI"söyler.

300 Atlısıyla Geri dönen Dr Fazıl Gönderiği telgrafta, "YUNANA KATILMAYI TÜRK MİLLETİNE İHANETİ NAMUS VE ŞEREFİME YAKIŞTIRAMIYORUM"Der.

Bu kopmalara rağmen 22 Ocakta Ethem'in kuvvetleri Yunan Ordusuna sığınırlar. kendisiyle birlikte binlerce kişiyi götürür.

Yunan cephesine kabul edilmeyen Çetecileri ortada bırakır.

"ARTIK GÖREVLERİNİN BİTTİĞİNİ İSTEYENİN DAĞA ÇIKABİLECEĞİNİ"söyler.

Türk İstihbaratından Teğmen Recep imzalı özel mektupta, "ETHEM MEYDANDA YOK REŞİT KUŞÇUBAŞI EŞREF VE DİĞERLERİ İZMİRDE GEZİYOR EĞLENİYORLAR".

Şeriye vekili M.Fehmi 24 Şubat 1921 tarihli (H.Milliye) mülakatında Ethem'in yunan bayrağını selamladığını söylemiştir.

Atatürk Mecliste yaptığı açıklamada:

"BU ADAMLAR BİZİM HAYATIMIZ BİZİM HAYSİYETİMİZ BİZİM MENFAATLERİMİZ BU MİLLETİN MENFAATLERİNİN ÜZERİNDEDİR. BİZ HER YERDE KENDİMİZE YAŞAYACAK BİR YER BULURUZ"DEDİLER" demiştir.

Atatürk şöyle diyor:

"159.ALAYIN HEPSİNİ TUTUKLAMIŞLARDI ELLERİNDEKİ SİLAHLARI ALARAK YUNANLILARA VERDİLER" Halide Edip:

" YUNANLILARA SİLAHLARIN VERİLMESİ ÜZERİNE ALBAY REFET ETHEM KUVVETLERİNİN ÜZERİNE YÜRÜDÜ" diyor (Türkün Ateşle imtihanı s.135)

Ethem ve kardeşleri Yunanistan'da boş durmamışlar ŞARK-I KARİB ÇERKEZLERİ TEMİN-İ HUKUK CEMİYETİ 24 Ekim 1921'de Yunan Ordusunca kurulmuştur.

KONGRE RUM ASILLI FOTİ'NİN POSEİDON KAHVEHANESİNDE TOPLANMIŞTIR. FOTİ ETHEM'E İŞLERİNDE ARACILIK EDENLERDEN BİRİSİDİR.

YUNANLILARIN ESKİ İSTANBUL TEMSİLCİSİ KALOYOROBLUS İLE ETHEM'İN KARDEŞİ REŞİT ÇERKEZLERE DEVLET KURULMASI AMACIYLA YAPILAN BU TOPLANTIDADIR.

Toplantıda:

"ÇERKEZLER BUNDAN SONRA YUNAN İDARESİNDE VE İNGİLİZ HİMAYESİNDE BİR ÇERKEZ ÖZERK BÖLGESİ İSTEMEYE" karar verirler.

(Ekim-Kasım 1951 tarihli Milliyet arşivinde Kılıç Ali'nin anıları yazı dizisinde okuyabilirsiniz.)

Diğer İsyanlar

Ethem ve kardeşleri, üzerine yürüdükleri Düzce isyancılarından Maan Ali, Talustan Bey gibi Çerkez önderleriyle aynı amaçlar içindedirler.

Haziran 1921’de Peyamı Sabah, Atina’dan gönderilen bilgiye göre Ethem’in Türk ordusu üzerine bir hareket planından söz etmektedir.

Ethem:

"İzmir ve Mudanya’dan 20 bin kişilik bir kuvvet hazırlanacak, kendisine de 2 000 Atlı Yunan,1 000 kişilik Çerkez atlı verilecek"

Papulas, Genelkumay ile görüştükten sonra bu planı mantığa uygun ve uygulanabilir bulmuştur Planı Genelkurmay Başkanı Dusmanis’e sunulmuştur.

Durum hemen Atina’ya bildirilmiş ve Ethem alelacele Atina’ya aldırılmıştır. Hatta kralın huzuruna kadar da çıkarılmıştır.

Bu projeyi Atina da kabul etmiş ancak üzerinde değişiklikler yapmıştır. Yalnız Ethem’in bin Çerkez atlısıyla bu işe katılması kabul olunmaz.

Ethem’in Faaliyetleri

Ethem'in faaliyetleri Yunanlıların ve çetecilerin Rusya'ya İngiltere'ye kadar devam eden işbirlikleri ve anlatılanlar üzücüdür.

Ethem ve arkadaşları bildirilerde acımasızca Türk Milletini lekelemektedir En ağır ithamları yapmaktadırlar. Mesela:

"Türkiye'de 6 Milyon Çerkez olması gerekirken 2 milyon varmış ve 4 Milyonu kırılmış.Halbuki Çerkezler en imtiyazlı vatandaşlarımızdı"

Üstelik Anadolu'da o tarihlerde 400.000 Çerkez yaşıyordu. Türklerin başının tacı gibiydiler Hangi çerkez kırılmış ve zulmüne uğramıştı ki.

NİTEKİM BU KİRLİ OYUNA TÜRKEYE'DEKİ ÇERKEZLER TEPKİ GÖSTERDİLER. TÜRKİYEN'İN HER YERİNDEN ÇERKEZ İLERİ GELENLERİ BU İHANETE KARŞI ÇIKTI.

ŞEYH ŞAMİL'in torunu HAMZA BEY, "TÜRKİYE'DE ÇERKEZ İSTİKLALİNİ İSTEMEK KADAR GÜLÜNÇ BİR ŞEY DÜŞÜNÜLEMEYECEĞİNİ" söyleyerek ihaneti bozmuştur. Bu durumdan Abazalar'da rahatsızolmuşlar Bazı Abazaların Ethem'e inanarak Yunanistan'a geçmesi nedeniyle Meclis Başkanlığına telgraf çektikleri bildiride :

"ABHAZLAR OLARAK MİLLİ NAMUS DÜŞMANI BİR TAKIM ALÇAKLARIN HIYANETLERİNİ ABHAZLIK VE MÜSLÜMANLIK ADINA LANETLİYORUZ" demişlerdir.

İhanet

İHANETE TEPKİ DALGA DALGA YAYILMIŞ ÇERKEZ VE ABAZALARIN TEPKİSİ SÜRMÜŞ TÜM YURTTA BİLDİRİLER YAYINLANARAK İHANET KINANMIŞTIR.

YURT GENELİNDE ÇERKEZ İLERİ GELENLERİ TOPLANARAK VAKİT GAZETESİNDE 40 İMZALI BİR BİLDİRİ YAYINLAYARAK "TÜRKLERLE BİRİZ BERABERİZ" DEMİŞLERDİR.

Cerkez Ethem olayı KENDİ BAŞARISINI HAZMEDEMEYEN BİR ADAMIN VATAN HAİNLİĞİNE SÜRÜKLENİŞİNİ ANLATAN DRAMATİK OLAYLAR SİLSİLESİDİR.

Özetle Çerkez Ethem ve Kardeşlerinın Yunan ve İngilizlerle hazırladığı senaryoları YURT SATHINDAKİ ÇERKEZLERİN TEPKİSİYLE GERÇEKLEŞEMEMİŞTİR.

Çerkezler tarafından lanetle anılan Çerkez Etem ihaneti ileri ki yıllarda Atatürk düşmanları tarafından yeniden senaryolaştırılmıştır.

Bu senaryolar artarak devam etmiş Çerkez aydınları bu ihanetin aklanmaya çalışılmasına itibar etmemiştir. Ancak yeni nesil etkilenmektedir.

Çerkez Ethem’e Göz Yumuldu mu ?

ÇERKEZ ETHEM'E MÜSAMAHA GÖSTERİLMEDİĞİ İSYANA SEVK EDİLDİĞİ SÖYLENİYOR BU KÜLLİYEN YALANDIR.

Başta Atatürk olmak üzere Ethem ve kardeşlerinin bütün ihanetlerine bütün asayişsizliklerine tehdit ve işbirliklerine müsamaha gösterilmiştir.

Bu müsamahanın sebebi Çerkez Ethem'in başta gösterdiği yararlılıklar ve Türkiye'nin kaderinin söz konusu olduğu bir dönemde olmasıdır.

Burada Atatürk'ün liderliğinin önemi ortaya çıkıyorAtatürk’ün bütün çalışma arkadaşları zaman zaman hatalar yaptı. Hepsini sabırla onları ikna ederek doğru yolu göstererek çözdü sonra vatanı kurtardı ONUN İÇİN ATATÜRK BÜYÜK ÖNDERİMİZDİR.

ATATÜRK YILLAR GEÇTİKÇE DEĞERİ ANLAŞILAN ÖLÜMSÜZ ÖNDERİMİZDİR. İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KÖTÜ GÜNLERİ BİLE ONA SARILARAK AŞACAĞIZ.

Sevgili Okurlar,

Her gün bir konuyu sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Bugün öğle saatlerine kadar çalışacak "İzmir'in İşgali" ile ilgili çalışmalarımızı düzenleyerek paylaşacağız.

Tarihimizin önemli sayfalarını yeniden aydınlatıyoruz.

Bilgi en büyük güçtür.

Mümkünse tüm tanıdıklarımızın ve tanıdığımız etkinlik sayfalarında bol bol paylaşalım.

Sosyal Paylaşım siteleri elimizde ki tek güç..

Paylaşarak daha çok arkadaşımızın okumasını sağlayarak milli meselelerimizin anlaşılmasını temin edelim.. Görüşmek üzere.


Sevgiler Saygılar
15.05.2016

Taner Ünal





MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...