CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

HER GUN SEHITLERIMIZI ANIYORUZ !!!

Değerli arkadaşlar,
Yaklaşık 10 aydır, ne yazık ki hemen hemen her gün, etnik ve dinsel terör belası yüzünden şehitler veriyoruz. Üstelik İstanbul ve Ankara kent meydanlarında oluşan katliamlar yüzünden onlarca can kayıbı yaşadık. Yani her gün şehitlerimiz ve gazilerimiz için büyük bir acı ve üzüntü içindeyiz. 

Son olarak, 13 Mart Pazar günü başkentimizde, 10 otobüs durağının bulunduğu Kızılay meydanı, Atatürk Bulvarında patlayan canlı bomba ile 37 canımızı kaybettik. 71 kişi de yaralı olup, bakım altında.

Her yıl 18 Mart geldiğinde, geçmişteki tüm şehitlerimiz anmak için 18 MART TÜM ŞEHİTLERİMİZİ ANMA GÜNÜDÜR !!! başlıklı yazımı sizlere gönderirdim. Bu yıl yaşadığımız terör belası yüzünden meydana gelen can kayıplarımız nedeniyle, 18 Mart olmadan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi anmak istedim.

Umarım terör yüzünden devam eden can kayıplarımız son bulur ve güzel ülkemizi bölmek ve bizleri birbirimize düşman etmek için projeler üreten AB-D emperyalizminin kirli amaçları gerçekleşmez.

Sevgi ve saygılarımla (15.3.2016).

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

18 MART TÜM ŞEHİTLERİMİZİ ANMA GÜNÜDÜR !!!

"Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır."
M.K.Atatürk


Değerli arkadaşlar,
TBMM tarafından, oldukça geçte olsa, 27.06.2002 de kabul edilen, 18 Mart tüm şehitlerimizi anma günü nedeniyle; 
            1- Osmanlı İmparatorluğunun son 150 yılında, Yüce Önderimiz Mustafa Kemalin müthiş öngörüsü ve becerisi ile kazanılmış tek zafer olan Çanakkale de emperyalist güçlere karşı ülkemizi korumak amacıyla yapılan savaşta,
            2- Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’e inanan ve güvenen halkımızın, yine emperyalist güçlere ve onun piyonu olan Yunanistan’a karşı ülkemizi korumak ve Türkiye Cumhuriyetini Kurmak amacıyla verilen kurtuluş savaşında, 
            3- Sadece ABD ye yaranmak ve NATO’ya girmek amacıyla ve de ülkemizin ulusal çıkarları ile hiçbir ilgisi olmayan Kore’de yapılan savaşta,
            4- Yapılan uluslararası antlaşmalarla, garantör ülkemizin ulusal çıkarlarını gözetmek ve soydaşlarımızın canlarını korumak ve de onları Rum mezaliminden kurtarmak amacıyla Kıbrıs’ta yapılan savaşta,
            5- Güzel ülkemizin bölünmesi amacıyla yine AB-D emperyalizminin organize ettiği dış güçlerce desteklenen ve yönlendirilen PKK ile yapılan mücadele sırasında,
            canlarını seve seve veren, gözü pek ve kalbi ülke sevgisi ile dolu yurtseverlerimizi rahmet ve minnetle anarken, bu savaşlarda yaralanarak bizlere ulus sevgisi için canlı örnek teşkil eden gazilerimizi de unutmayalım.

Değerli arkadaşlar,
Osmanlı padişahının, aynı zamanda halife olması yüzünden ilan edeceği cihad ile İngilizlere karşı tüm Müslümanları ayaklandıracağını sanan Almanların ve yerli işbirlikçilerinin, büyük ayak oyunları ile birinci dünya savaşına katıldık. Öyle ki Osmanlı padişahı, kendi ordusunun yönetimini bile Almanların emrine verdi.

Ne yazık ki emperyalist istila ve işgale karşı Çanakkale mücadelesi veren Osmanlı ordusu, Alman komutanların yönetiminde gereğinden fazla zayiat vermiştir. Çünkü Alman komutanlar, askeri strateji olarak Avrupadaki İngiliz-Fransız askerlerinin, Almanların karşısından çekilip, Çanakkaleye gönderilmelerini istiyorlardı. Özellikle Yüce Önderimiz Mustafa Kemali, yapılacak çıkarma konusunda dinlemeyen ve küçümseyen, Çanakkale Orduları Genel komutanı Mareşal Liman Von Sanders yüzünden binlerce vatan evladını kaybettik. 

Burada yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarını saygı ve sevgi ile anmak isterim. Çünkü onların sayesinde kazandığımız zafer aynı zamanda Rusya’daki Romanof’ların çarlık yönetimine yardıma gitmek isteyen İngiliz ve Fransız donanmasını da engellemiştir. Böylece Rusya’da halk devrimin gerçekleşmesini sağlamış ve dünya tarihine yön vermiştir. 

Değerli arkadaşlar,
Çanakkale harbini bana büyükbabam anlatırdı. Büyük babam da kardeşi Hüseyin ile birlikte Çanakkale’de savaşmış. Büyük babam topçu olarak görev yapmış ve kulakları oldukça ağır işitiyordu. Kardeşi Hüseyin ise piyade olarak savaşa girmiş ve şehit olmuş. Ne yazık ki Sivas-Zara doğumlu olan Hüseyin dedemin belgelerine bir türlü ulaşamadım. Çünkü Zara nüfus idaresi yanmış. Düşünün lütfen, bir kişi bu güzel ülkenin özgürlüğü için çekinmeden hayatını veriyor ve bu olaydan kimsenin haberi yok.

Zannediyorum Hüseyin dedem gibi güzel ülkemizin bağımsızlığı uğruna şehit olmuş binlerce vatan evladının da belgesi yoktur. Onların sayesinde bu günleri yaşayabiliyoruz. 

100. yılını yaşadığımız Çanakkale zaferinde ve tüm savaşlarda kaybettiğimiz şehitlerimizi ve gazilerimizi bu gün bir kez daha anımsayalım. Lütfen onlara gereken saygı ve sevgiyi esirgemeyelim. Işıklar içinde yatsınlar.

Sevgi ve saygılarımla.
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


Hiç yorum yok:

MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLARININ MESAJIDIR:

Bugün, Atamızla aynı iman ve katiyetle söylüyoruz ki,

Milli ülküye, herşeye rağmen tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milleti 'nin (ne mutlu Türküm diyenin) büyük millet olduğunu, bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.

Asla süphemiz yoktur ki, hızla inkişaf etmekte olan Türklüğün unutulmus büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, yarının yüksek medeniyet ufkundan yeni bir günes gibi doğacaktır!

Ne mutlu Türküm diyene!.





Bunları Biliyor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

* 1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün... Büyük NUTKU’nun” çıktığını...”

* 2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini... Ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,

* 3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

*5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* 6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

* 7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...